Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15325
Karar No: 2014/5667
Karar Tarihi: 02.05.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15325 Esas 2014/5667 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/15325 E.  ,  2014/5667 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/01/2013
    NUMARASI : 2010/37-2013/26

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.08.2008 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Turan ve T.. D.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _K A R A R_
    Davacılar, maliki oldukları 8253 ve 8259 parsellerdeki su kaynaklarının davalının 2008 yılında 8262 parselde açtığı sondaj kuyusu nedeni ile etkilendiğini belirterek davalının suya elatmasının önlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davalının açtığı sondaj kuyusunun davacı kuyusunu etkilemediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 11.02.2010 günlü 2009/21621 Esas, 2010/1901 Karar sayılı ilamı ile özetle “...davacıların kadim kullandıkları dava konusu kaynak yüzey suyu niteliğinde olmakla, yeraltı suyunun usulsüz çekilmesi halinde kurumasının doğal olup-olmadığı davalının ruhsatsız olarak açtığı 2. sondaj kuyusunun etkileme mesafesinde olduğu bilirkişi raporu ile anlaşılmasına ve davalının kuyu açmasından sonra dava konusu suyun kuruduğu mahalli bilirkişi ve tanıklarca da doğrulanmasına göre, davalının ruhsatsız olarak açtığı 2. sondaj kuyusunun dava konusu suya müdahale niteliği taşıyıp taşımadığı, ruhsatsız kuyunun donanımının değiştirilmesi halinde kaynağı etkileyip etkilemediği bilirkişilerden sorularak somutlaştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 756. maddesine göre; kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynadıkları arazinin mülkiyeti ile birlikte kazanılabileceği belirtilmiştir.
    Gerçek kaynağın suyu bir akiferden gelir. Su çıkışı bir noktadan veya bir alandan olabilir. Bu alana kaynak alanı denir. Kaynak, yer altı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıkması halidir.
    Kaynak suyu kendiliğinden kaynadığı arazinin hudutlarını aşacak debide ise ya da malikinin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra fazlası varsa genel su kabul edilir ve komşular yararlanabilir.
    Uygulamada kaynak; “yer altı suyunun üst düzeyinin yer yüzeyini kestiği yer” olarak tanımlanmaktadır. Yer altı suyu doğal yoldan yeryüzüne çıkmamış, drenaj vs. yollarla çıkarılmış ise, kaynak olarak değil, drenaj veya kuyu vs. isimlerle anılır. Bu şekilde insan eliyle çıkarılan sular, yer altı suyu olarak kabul edilir.
    Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz (TMK. md.756/3).
    Arazisinde faydalı ihtiyaçları için yeter miktarda su bulunmayan veya bu suyu elde etmesi fahiş masrafı icabettiren bir kimsenin, komşu arazideki yeraltı suyundan istifade şartları 20"nci maddede sözü geçen tüzükte belirtilir (167 Sayılı Yer Altı Suları Kanunu 1-6. madde).
    Somut olayda; mahkemece bozma ilamından önce eylül ayında yapılan keşif sonucu alınan 14.09.2009 tarihli jeoloji bilirkişi raporunda davalının sondaj kuyusunun davacıların kullandığı suya mesafesinin 60 metre olduğu, kot olarak da 5-6 metre daha alt kotta yer aldığı, keşif tarihi itibariyle davacıların suyunun kurumuş olduğu, bu sebeble kaynak ve sondajın etkileşimini belirleyeceği pompaj testinin yapılmasının gereği görülmediği, davalının açmış olduğu sondaj kuyusunun etkileme mesafesinde olduğu ancak davacının kaynağının doğal sebeblerle kuruduğu belirtilmiştir. Bozma ilamından sonra ekim ayında yapılan keşif sonucu alınan 05.11.2012 tarihli jeoloji bilirkişi raporunda da davalı tarafından açılan 65 metre derinliğindeki sondaj kuyusunun davacılara ait kaynak suyununa etkileme mesafesinde olduğu, davacılara ait su kaynağının kuru olduğu ve mevsimsel yağışlara bağlı olarak suyun değişebileceği davalıya ait sondaj kuyularından etkilenip kuruduğu söylenemeyeceği belirtilmiştir. Mahkemece davalı tarafından açılan sondaj kuyusunun davacı kaynağını etkileyip etkilemediği suların aktığı dönemde pompa tecrübesi yapılarak tespit edilmemiştir.
    Bu durumda mahkemece davacılara ait kaynağın aktığı bir bir dönemde pompa tecrübesi yapılarak davalının açtığı sondaj kuyusunun dava konusu kaynağı etkileyip etkilemediğinin belirlenmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi