17. Hukuk Dairesi 2014/9075 E. , 2016/6429 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 24/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan ..."nin kızı.. Tarım ile müvekkiller ... ve ..."nin oğlu kaza yapan araç sürücüsü ... ...vefat ettiğini, ... ve ..."nin oğlu ... ... evlatlık olarak ... Tarım ile ... Tarım"a verilmiş olduğunu, kazada vefat eden ... Tarım"ın desteğinden yoksun kalan babası müvekkil ... için 5.000,00 TL; kazada vefat eden ... Tarım"ın desteğinden yoksun kalan anne ve babası olan ... ve ... için 7.500,00"er TL"den 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili; 12.12.2013 tarihinde taleplerini ... için 29.544,30 TL, ... için 27.846,40 TL, ... için 6.692,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı ... için, 29.544,30 TL, davacı ... için 27.806,40 TL, davacı ... için 6.992,00 TL"nin 18/12/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 6098 sayılı TBK"nın 53. maddesinin öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK"nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, piyasa araştırmasına göre yeni başlamış bir imamın rapor tarihinde 1931TL aldığı varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Oysa bilinen bir durum var iken, varsayıma gidilemez. Buna göre; dosya içerisinde, davacılar vekili tarafından sunulmuş olan, desteğin son maaş bordrosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken, varsayımsal hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.