Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8169 Esas 2022/2514 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkındaki Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin 2018/İHK-10819 Karar sayılı ve 10/02/2018 tarihli kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 30/08/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada yolcu konumunda bulunan davacı ...’in yaralandığını ve malul kaldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 152.137,21 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre başvurunun kabulüne, 152.137,21 TL’nin 04/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin itirazlarının İtiraz Hakem Heyeti’nce kabulü ile davacı tarafça dosyaya sunulan ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce karara esas alınan ... Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 23/06/2017 tarihli raporunda davacının maluliyet oranının %51 olarak belirlendiği, daha önce düzenlenen ... Devlet Hastanesinin 09/05/2017 tarihli raporunda %30, davalı tarafça sunulan medikal raporda Özürlülük Ölçütü Yönetmelik'ine göre %38, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmelik'ine göre davacının maluliyet oranının %43 olarak belirlendiği, adı geçen ilk iki raporun hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiğinin belli olmadığı, İtiraz Hakem Heyeti’nce çelişkinin giderilmesi için kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Yönetmelik'i hükümlerine göre maluliyet raporu alınması için 30 günlük süre verildiği, daha sonra 2 aylık ek süre verilmesi yönünde tarafların muvafakatının talep edildiği, taraf vekillerinin 2 aylık ek sür verilmesine muvafakat ettikleri, davalı vekilinin 17/08/2018 tarihinde muvafakat verdiği,18/09/2018 tarihinde davacı vekiline ek süre konusunda muvafakat vermediğinin hatırlatıldığı, davacı vekilinin aynı tarihli cevabında hastaneye müracaat edildiği ve ek süre verilmesini talep ettiği, davacı vekilinin 19/09/2018 tarihli mailde, karar verme süresinin bitiminden itibaren 2 ay daha uzatılmasına muvafakat ettiği, 26/11/2018 tarihinde davacı vekilinin hastaneye başvurulduğu, ancak eksiklerin olduğu ve eksikliklerin giderilerek raporun düzenlenmesini beklediklerini bildirdiği, 10/12/2018 tarihinde sürenin sona erdiği ve başvurunun reddine karar verildiği, davacı tarafça ara kararın yerine getirilmediği, HMK 94. maddesinin “Hakim tayin ettiği sürenin kesin olmasına karar verebilir. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Kesin süreye ilişkin ara kararın verilmesi ile karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğar.” şeklinde düzenlendiği, davacı tarafın verilen sürede maluliyet raporunu dosyaya sunamadığı için, başvurunun reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.