19. Hukuk Dairesi 2017/4479 E. , 2018/1825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ..."in gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı bayinin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme gereği davalının zilyetliğinde bulunan tüp depozito bedeli, cezai şart ve mahrum kalınan kardan oluşan toplam 211.663,80 TL" yi ödemesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.500,00 TL" nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.07.2012 günlü dilekçesi ile toplam 50.000,00 TL" nin davalıdan ticari faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bayilik sözleşmesi bilirkişi marifetiyle incelenen ticari defter ve kayıtlar, toplanan delillere göre davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne, 8.500,00 TL" ye dava tarihinden, 41.500,00 TL" ye ıslah tarihi olan 06.07.2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 24.04.2014 tarih, 2013/10166 E. - 2014/7898 K. sayılı ilamı ile “ Davacı vekili, 06.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği tutarı arttırmıştır. HMK" nın 177/2. maddesi gereğince karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilmelidir. Bu, hukuki dinlenilme hakkının bir sonucudur.Hal böyle iken, mahkemece davacı vekilinin duruşma dışında verdiği ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmediği, hazır bulunduğu duruşmada dahi okunup, ıslahtan haberdar edilmeden savunma hakkının kısıtlanmasına neden olunması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne, 8.500,00 TL" ye dava tarihinden, 41.500,00 TL" ye ıslah tarihi olan 06.07.2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı bayilik sözleşmesinin haklı feshine dayanarak kar mahrumiyeti, cezai şart ve tüp depozito bedelinin tahsilini istemiştir. Alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin 23. maddesine göre kar mahrumiyeti hesaplanmış ise de Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kar mahrumiyeti süresi feshedilen sözleşmenin fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan bölümü için değil davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makul süre kadar olmalı ayrıca davacının mahrum kaldığı kar brüt kar değil net kar olarak hesaplanmalıdır.
Diğer taraftan iade edilmeyen tüp depozito bedelinin hesabında davacı tarafından sunulan tüp teslim belgeleri davalı tarafından kabul edilmediği halde bu belgelere değer verilmesi de yanlış olmuştur. Davacı tarafından ibraz edilen tüp teslim belgelerinin asılları istenmeli ve imza yönünden davalıya gösterilmeli gerektiğinde imza incelemesi yapılmalı buna göre davacının davalıya teslim ettiği toplam tüp miktarından davalının iade ettiğini ispatladığı tüp miktarı düşülerek geriye iade edilmemiş tüp kalırsa onların bedeline hükmedilmelidir. Bu bağlamda dosyadaki bilirkişi raporu hükme esas alınacak nitelikte değildir. Mahkemece konusunda uzman bir bilirkişiden açıklanan hususlar dikkate alınarak temin edilecek rapor sonucuna göre karar verilmelidir.
Ayrıca mahkemece davacının cezai şart ve kar payı alacağı olduğundan bahisle gerekçe oluşturulmuş ise de davacının cezai şart, kar payı ve tüp depozito bedeli olmak üzere 3 ayrı talebi olup karar yerinde bu 3 talebin ayrı ayrı gösterilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.