14. Hukuk Dairesi 2014/1938 E. , 2014/5647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2010/114-2013/224
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, 06.11.1985 tarihli 7049 sayılı ve 21.06.1988 tarihli 2690 yevmiye no"lu tapu tahsis belgelerine istinaden 2885 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 400 m2 yere isabet edecek hisselerin davacılar adlarına tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın revizyon uygulama imar planında ticaret ve konut alanında kaldığı, şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu 2885 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 2487,00 m2 yüzölçümü ile tarla vasfı ile 23.09.1998 tarihinde davalı Maltepe Belediyesi adına hükmen tescil edildiği görülmektedir. M.. B.."nın 26.03.2010 ve 22.10.2012 tarihli yazılarında dava konusu 2885 ada 27 parsel sayılı taşınmazın kadastral parsel olduğu, henüz imar uygulaması yapılmadığı, düzenleme ortaklık payı kesilmediği belirtilmektedir.
Tahsise konu 2885 ada 27 parsel sayılı taşınmazda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı Kanun uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmadığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında tarla vasfında olduğu gözetilmeksizin Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.