19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10740 Karar No: 2016/1560 Karar Tarihi: 10.02.2016
2499 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/10740 Esas 2016/1560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş. Yapılan incelemede, belirtilen belgelerin dosyada olmadığı, kanunların yeniden düzenlendiği ve hak yoksunluğu gibi konularının değerlendirilmediği tespit edilmiştir. Mahkeme kararı bozulmuş ve dosya yeniden incelenmek üzere mahkemeye gönderilmiştir. Kanun maddeleri ise 2499 Sayılı Kanun, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi ve 7/2.maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2015/10740 E. , 2016/1560 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 2499 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- 07.01.2010 tarih ve 2010/50 sayılı iddianamede belirtilen ve davanın dayanağını oluşturan katılan kurumun 26.11.2009 gün ve 3784-13718 sayılı müracaat dilekçesi ile ekindeki 24.09.2009 tarih ve XVIII-8/52-4 sayılı denetleme raporu aslı veya onaylı örneğinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, anılan belgelerin aslı veya onaylı örnekleri denetime olanak sağlayacak şekilde dosya içine konularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Hükümden sonra, 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 30.12.2012 gün ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu"nun 139. maddesi ile 30.07.1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu tümüyle yürürlükten kaldırılıp 6362 sayılı Kanunla suç teşkil eden eylemlerin unsurlarının ve yaptırımlarının yeniden düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK.nun 7/2.maddesi uyarınca 2499 sayılı ve 6362 sayılı Kanun"ların bütün hükümleri ayrı ayrı olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle denetime olanak sağlayacak biçimde lehe olan yasa hükmünün belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; a) Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerinde uygulanamayacağının düşünülmemesi, b) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.