Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 168/4.maddesi gereğince imzaya itirazın ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine sunulması zorunludur.
Somut olayda, takip borçlularından C.N.ve M.D."e örnek 10 ödeme emrinin 21.04.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, 01.05.2008 tarihli itirazları yasal beş günlük süreden sonradır. Bu borçlular yönünden itirazın süreden reddi yerine kabulü isabetsizdir.
Ayrıca; İİK"nun 170/4.maddesi gereğince de itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti ve ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulacağı düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, bilirkişi raporlarına göre, imzanın borçluya ait olup olmadığı belirlenememiştir. Bu durumda, alacaklının kötüniyeti ve ağır kusuru ispat edilemediğinden aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.