Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/3048 Esas 2016/12334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3048
Karar No: 2016/12334
Karar Tarihi: 11.10.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/3048 Esas 2016/12334 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/3048 E.  ,  2016/12334 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Somut olay incelendiğinde, dava dilekçesinin Tebligat Kanunu 35. maddesine göre davalıya tebliğ edildiği, davalının duruşmalara katılmadığı ve herhangi bir beyanda da bulunmadığı, mahkemece talep gibi davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesi, tebligat yapılacak şahsın bilinen en son adresine tebligat yapılacağına, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılacağını hüküm altına almıştır. Aynı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri bulunamayan tebligat muhatabının, adresi meçhul sayılır. İlan yolu ile tebligat, başvurulacak en son yol olduğundan, mahkeme, muhatabın adresini resmi ve özel Kurum ve dairelerden veya zabıta aracılığıyla soruşturarak tespit ettirebilir.
    Ayrıca, ilanen tebliğde, ilan metninin mahkeme ilan tahtasına asılması yoluyla da ilan edilmesi Tebligat Kanunu"nun 29. maddesi gereğidir.
    Somut olaya gelince; dava dilekçesi, davalıya Tebligat Kanunu 35. madde uyarınca tebliğ edildiği ne var ki; yapılan tebligatın yukarıda anlatılanlar ışığında usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
    Mahkemece, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile davalının konuya ilişkin beyan ve delilleri ikmal edilip sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.