Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/471
Karar No: 2014/1546

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/471 Esas 2014/1546 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/471 E.  ,  2014/1546 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., Durmuşlar Köyü 149 ada 36 parsel sayılı 6966,51 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda meşelik niteliği ile ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın kendisi adına tapuda kayıtlı olan 149 ada 35 ve 37 sayılı parsellerin devamı olup 40-50 yıldan beri kendisi tarafından kullanıldığını, üzerindeki fındık ağaçlarını kendisinin yetiştirdiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1995 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 2005 yılında yapılmış, taşınmaz meşelik niteliği ile ... adına tesbit edilmiştir.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün eylemli orman olduğu anlaşıldığına göre bu bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, taşınmazın eylemli meşelik olduğu ve eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan orman bilirkişi raporuna ekli 1977 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün orman sayılmayan açık alanda görüldüğü, eylemli olarak da 25 yaşlarında fındık ağaçları ile kaplı olduğu, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre uzun yıllardan beri fındık bahçesi olarak kullanıldığı, ziraat bilirkişi raporuna göre de bu kısmın fındık bahçesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Orman bilirkişi raporuna ekli 1977 tarihli memleket haritasında taşınmaz açık alanda görüldüğü halde, 1981 tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda görülmektedir. Öncelikle, iki memleket haritası arasında sadece 4 yıl gibi kısa bir zaman farkının olması izaha muhtaç olduğu gibi, ilk haritada açık alanda iken 4 yıl sonraki haritada yeşil alanda bulunması nedeniyle dahi açıklanmaya muhtaç olduğu gibi, taşınmaz eylemli fındık bahçesi olduğu halde, memleket haritasındaki yeşil görünümün fındık ağaçlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda da bir açıklama yapılmamıştır. Rapor bu haliyle yetersiz ve çelişkili olup hükme esas alınamaz. Bu nedenle, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde
    -2-
    2014/471-1546

    ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle; yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyedlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyedlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyedlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyedliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişi) yararına zilyedlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüm yönünden hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacının taınmazın (A) harfi ile işaretli bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölüm yönünden hükmün BOZULMASINA 10/02/2014 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi