Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu dubleks dairenin alt kısmına davalının haksız olarak yerleştiğini, daha önce davalının babası hakkında açtıkları dava sırasında taşınmazın davalının işgalinde olduğunun belirlendiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir. Davalı, yanıt vermemiştir. Asli müdahil M...Ş... çekişmeli taşınmazda arsa maliki iken yüklenici ile yaptıkları sözleşmeye ve bağımsız bölüm listesine göre davacının dava konusu ettiği yerin .... normal kattaki ... no’lu daire olup mülkiyetin kendisine ve ortağı olan diğer arsa maliki H..’e ait olduğunu ve halen tapuda adlarına kayıtlı bulunduğunu, yüklenici tarafından binanın projesine ve sözleşmeye aykırı yapıldığını, tapu kaydına göre davacının dairesinin çatı arası piyesli 8 no’lu bağımsız bölüm olduğunu, davacının hak araması gereken yerin projeye göre .. no’lu daireye bağlantılı olması gereken teras kat olduğunu, yüklenicinin yaptığı proje dışı bodrum kattaki iki adet meskene tapu payı verilemeyeceğini, bu katın numaralandırma sırasında dikkate alınamayacağını, projeye aykırılıktan yola çıkarak davacının haksız menfaat elde etmek istediğini ileri sürüp davalı taraf yanında yer alarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi istenilen dairenin fiili durum itibariyle davacının tapuda malik olduğu daireye tekabül etmediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, maliki bulunduğu dubleks dairenin alt kısmına davalının haksız elattığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Daha önce, davacı tarafından davalı S.."nin babası aleyhine açılan dava sonucu Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1.7.2003 tarih ve 2002/430 Esas 2003/729 Karar sayılı kararı ile çekişme konusu yerin davacıya ait olduğu belirlenmiş, ayrıca eldeki davada bilirkişi H.. G.. tarafından düzenlenen raporda da aynı durum saptanmıştır.Oysa, sonradan temin edilen H...A.."ın düzenlendiği raporda gerek önceki davadaki rapora, gerekse eldeki davadaki rapora ayrıkı ve çelişki yaratacak nitelikte çekişmeli yerin davalı S..."nin kullanımında olmadığına işaret edilmektedir.O halde bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu tartışmasızdır. Öte yandan davalının babası aleyhine açılan önceki davada davalı S..."nin kullandığı belirlenen yer ile eldeki davada çekişme konusuedilen yerin aynı yer olduğu konusunda bir tereddüt yok ise de, anılan yerin davacıya ait olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır.Öyle ise; bilirkişi raporları arasındaki aykırılığın giderilmesi ve dava konusu yerin davacıya ait olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayaçak şekilde saptanması bunun için yerinde uzman bilirkişilerden oluşan kurul aracılığı ile yeniden keşif yapılması raporlar arasındaki çelişkinin bilirkişilerce gerekçesi gösterilmek suretiyle giderilmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün HUMK.,"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.