Esas No: 2021/10167
Karar No: 2022/2552
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10167 Esas 2022/2552 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10167 E. , 2022/2552 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilin mirasçısı olduğu eşi müteveffa ... , tüketici kredisi kullandığını, kullanılan kredinin ödemesi devam ederken müvekkilin eşinin 19/11/2014 tarihinde kalp krizi sebebiyle vefat ettiğini, davalı sigorta şirketi tarafından müteveffaya 10/07/2014 başlangıç tarihli ve 36 ay süreli hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, davalı-borçlu sigorta şirketinin müvekkilin mirasçısı olduğu eşi müteveffa ... tarafından kullandırılan tüketici kredisinin kalan bakiye miktarı olan 16.043,72 TL'nin rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece verilen görevsizlik kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/05/2016 tarih 2016/6229 Esas-2016/5485 Karar sayılı ilamı ile onanmış, görevli mahkeme, sigortalının ölüm nedeni ile hastalığı arasında illiyet bağı olduğu, ancak poliçenin düzenlenmesi sırasında hastalığın beyan edilmediği, davalı sigorta şirketinin de aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davranmakla tarafların müterafik kusurlu oldukları oranında tazminle sorumlu oldukları, davanın %50 kusuruna isabet eden tazminat miktarı olan 8.229,37 TL'nin rizikonun gerçekleşme tarihi olan (ölüm tarihi) 19/01/2014 tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, hayat sigortasından kaynaklanın tazminat istemine ilişkindir.
Hayat sigortası Genel Şartları B.bendi 4. fıkrası “Bütün belgelerin sigorta şirketine verilmesinden sonra sigortacı, sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kesinleşmiş tazminatı on gün içinde hak sahiplerine öder.” hükmünü içermektedir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan sigortacı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez.
Somut olayda, davacı tarafından sigorta şirketine yapılmış bir başvuru formu bulunmadığından, faizin dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı sigorta şirketinin ölüm tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulması doğru değildir.
Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "rizikonun gerçekleştiği (ölüm tarihi) tarih olan 19/01/2014)" ibaresinin çıkartılarak yerine "dava tarihi olan 10/02/2015" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.