3. Hukuk Dairesi 2021/4623 E. , 2021/10197 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kiralananın tahliyesi davasında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verdiği karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine bu kez davacı tarafından ek karara karşı temyiz yoluna başvurulmuş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; taşınmaz tahliye edildiği için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taşınmaz tahliye edildiği için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına HMK 362/1-b maddesi gereğince kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesinin kararı davacı tarafça temyiz edilmiş, bölge adliye mahkemesince 26/05/2021 tarihli ek karar ile; “Kesin olan bir karara ilişkin temyiz başvurusunun usulden reddine” karar verilmiş, işbu ek karar da davacı tarafça temyiz edilmiştir.
22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 39 uncu maddesiyle HMK "nın 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklikle; kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar hariç olmak üzere 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararların temyiz edilemeyeceği hususu düzenlenmiş olup bu itibarla; tahliye davalarında ancak üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanların temyiz edilebileceği açıktır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, dava açıldığında dava değeri olarak bildirilen 100.000 TL esas alınarak dava açıldıktan sonra dava değerinin daha yüksek olduğuna dair taraflarca bir belge sunulmadığından ve harcı tamamlanmadığından kararın miktar olarak kesinlik sınırının altında olduğu belirtilmiş ise de; davacı tarafça dava değerinin (bir yıllık kira tutarının) 400.000 TL olarak belirtildiği ve bu miktar üzerinden de 17/04/2018 tarihinde harcın tamamlandığı, buna göre dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın üç aylık kira tutarının temyiz sınırının üzerinde olduğu bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince verilen temyiz talebinin reddine ilişkin 26/05/2021 tarihli ek karar kaldırılarak işin esasının incelenmesine geçildi:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 59,30 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.