Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2849
Karar No: 2015/10676
Karar Tarihi: 17.09.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2849 Esas 2015/10676 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/2849 E.  ,  2015/10676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/09/2013
    NUMARASI : 2012/87-2013/378

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında A.Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 1 parsel sayılı 3.873,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı B.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacı K.. G.. tarafından davalı B.. A.. aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı B.. A.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı K.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, genel mahkemeden aktarılan dava olup, tespit tutanağının malik hanesi hukuken boş hükmündedir, malik hanesi sehven doldurulmuş olması hukukça değer taşımaz. Buna göre mahkeme, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca gerçek hak sahibini belirlemek üzere inceleme ve araştırma yapmak zorundadır. Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediği, mülkiyet iddiasını ispat edecek yeterli delil ibraz edemediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Zira Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşifte alınan beyanlarda dava konusu taşınmazın davacıya ait olup, onun zilyetliğinde bulunduğunun belirtildiği, Kadastro Mahkemesince yapılan keşifte ise mahalli bilirkişilerin beyanlarında dava konusu taşınmazın A.. G.."e ait olduğu, ölümüyle mirasçıları arasında yapılan paylaşmada Nazım düştüğü, daha sonra yapılan satışlar sonucu davalı B.. A.."a geçtiği, davacı tanığının beyanında ise dava konusu taşınmazın davacının zilyetliğinde bulunduğunun belirtildiği halde beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden, çelişkili bulunan tanık ve bilirkişi sözleri ile yetinilerek karar verilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ne sıfatla kullanıldığı, ayrıca çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki su deposu ve meyve ağaçlarının kim tarafından yapıldığı ve dikildiği hususlarında ayrıntılı beyan alınmalı, alınan beyanların tespit tutanağındaki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmek suretiyle çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca re"sen malik araştırması yapılması gerektiği hususu gözetilmek suretiyle toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı K.. G.."in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi