Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7379 Esas 2016/6379 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7379
Karar No: 2016/6379
Karar Tarihi: 25.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7379 Esas 2016/6379 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/7379 E.  ,  2016/6379 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -
Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın, 10.08.2011 günü müvekkili ..."nun oğlu Hüseyin"e çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek Hüseyin"in yaşadığı elem ve acının tazmini için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, kazada kendisinin bir kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 1.000 TL manevi tazminatın 10/8/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki davada, mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz miktar kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesi ile temyiz istemi ek karar ile reddedilmiştir. Ancak, reddedilen miktar 4.000 TL olup kararı davacı vekili temyiz etmiş ve karar tarihi 2015 yılı itibari ile temyiz kesinlik sınırı 2.080 TL olmakla söz konusu kararın temyiz kesinlik sınırının altında olmadığı anlaşıldığından anılan ek kararın HUMK’nun 432/son maddesi (HMK."nın 366. maddesi) uyarınca ortadan kaldırılmasına karar vermek gerektirmiştir.
2-Dosyanın esasına yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde:
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 29.01.2016 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.