16. Hukuk Dairesi 2014/22237 E. , 2015/10666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BİSMİL KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2014
NUMARASI : 2007/13-2014/29
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamlarında özetle; “doğru sonuca varılabilmesi için taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm delilleri sorulup celbedilmesi, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve teknik bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileriyle yargılama sırasında dinlenen tüm bilirkişi ve tanıklar arazi başında ve yüzleştirme yapılmak suretiyle dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, uygulama sonunda tespite esas olan vergi kaydının bu yere ait olduğu belirlendiği takdirde kaydın batı hududunun kıraç yazılı olup eylemli durumda batıda kamu orta malı mer’a bulunduğu nazara alınarak, kayıt miktar fazlasının mer’aya el atmak suretiyle elde edilip edilmediği araştırılması; mer’aların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı göz önünde bulundurulması, bu tür kayıtların miktarı ile geçerli olacağı dikkate alınıp bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 193 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.05.2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 32000 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalılar adına tespit gibi tesciline, (B) ile gösterilen 41125 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın mera olarak tespitine ve meralara özgü sicile kaydına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı Mehmet Sait vekili, davalı F.. Ç.. ve paydaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekili, davalı Mehmet Sait Çelebi vekili, davalı F.. Ç.. ve paydaşları vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde ve infaz edilebilir sicil oluşturmakla yükümlüdür. Sicil oluştururken taşınmazın kim veya kimler adına tescil edileceğinin kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi gerekir. Davacılardan M.Talip karar başlığında maddi hata nedeniyle davacı yerine davalı olarak gösterildiği, hükmün 3. bendinde çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 26.5.2014 tarihli haritada (A) harfi ile gösterilen kısmının davalılar adına tespit gibi tesciline yazılması suretiyle infazı kabil sicil oluşturulmaması isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmemektedir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3. bendinin dördüncü satırında geçen “davalılar” sözcüğünün çıkarılmasına, yerine “Mecit oğlu Hasan Çelebi” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün DÜZELTİLEN bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara ayrı ayrı iadesine,
17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.