10. Hukuk Dairesi 2016/9214 E. , 2016/12294 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... . vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, davalı işveren tarafından işe girişinin süresinde bildirilmediği iddia edilen ve 27.05.2003 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %12,20 oranında sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalı.....’e bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanunun 10, 26 ve 87’nci maddeleri uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Kurum müfettişince düzelen 03.04.2007 tarihli raporda, davacının, tedavi evraklarını dikkate alarak 21.05.2003 tarihinde iş kazası geçirdiğini ve bu haliyle işe giriş bildirgesinin süresinde Kurum’a intikal ettirilmediği belirtilmiştir. Mahkemece, iş kazasının tam olarak tarihi araştırılmaksızın, kazanın 27.05.2003 tarihinde meydana geldiğinin kabulüyle ve sigortalının 24.05.2003 işe giriş tarihli bildirgesinin 23.05.2003 tarihinde Kurum’a intikal ettiği bu haliyle işe giriş bildirgesinin kazadan önce ve süresinde Kurum’a ibraz edildiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere; çalıştırılan sigortalıların Kuruma bildirilmelerini düzenleyen ve 08.09.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Kanunla değiştirilen 506 sayılı Kanunun 9’ncu maddesi, kaza tarihi itibariyle; “İşveren, çalıştırdığı sigortalıları, örneği Kurumca hazırlanacak bildirgelerle en geç bir ay içinde Kuruma bildirmeye mecburdur.” hükmünü içermektedir. Anılan Kanunun 10’uncu maddesine göre ise; 9’uncu madde düzenlemesine rağmen sigortalı çalıştırılmaya başlandığının, yukarıda belirtilen bir aylık süre içinde Kuruma bildirilmemesi ya da geç bildirilmesi veya bu durumun Kurumca tespit edilmesi halinde, sigortalı işe giriş bildirgesinin verildiği veya bu durumun Kurumca
saptandığı tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, ilgililerin sigorta yardımları Kurumca yapılır. Ancak, belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masraflar ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin sermaye değerleri aynı Kanunun 26’ncı maddesinde yazılı kasıt veya iş güvenliği mevzuatına aykırı hareketi olmasa bile işverenden tahsil edilir. Başka bir anlatımla, 10’uncu madde kapsamındaki sorumluluk, yasal koşulların gerçekleşmesi kaydıyla, kusursuz sorumluluktur. Ancak, bu durumda Borçlar Kanununun 43 ve 44’üncü maddeleri gözetilerek işverenin sorumluluğunda, zarar görenin / sigortalının müterafik kusurunun %50 sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılmalıdır.
Davaya konu somut olayda; Mahkemece, kaza tarihini kuşkuya mahal bırakmayacak şekilde belirleyerek ve giderek 506 sayılı Kanunun 9’uncu maddesine uygun ve süresinde, davalı Kuruma sigortalının işe giriş bildiriminin yapılıp yapılmadığı araştırılarak, aynı Kanunun 10’uncu maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, Borçlar Kanununun 43 ve 44’üncü maddesi kapsamında hakkaniyet indirimi de nazara alınmak ve isteme bağlı kalmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken; uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ve davalı ... A.Ş. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... A.Ş."ye iadesine, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.