Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/3515 Esas 2007/4917 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/3515
Karar No: 2007/4917

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/3515 Esas 2007/4917 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, satın aldığı daireyi mesken olarak kullanacağı için davalıya ihtar çekip tahliye etmesini istemiş, ancak davalı kira ödemediği ve mecuru tahliye etmediği için davacı 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesi uyarınca tahliye isteğiyle dava açmış. Davalı, davacı ve önceki malik arasında kira sözleşmesi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş. Mahkeme, davacının kira sözleşmesi olduğunu kanıtlayamaması sebebiyle davanın elatmanın önlenmesi davası olarak görülmesi gerektiği ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirtmiş, ancak davacı vekili dosyayı geç gönderdiği için dava açılmamış sayılmış. Davalı vekili karara temyiz etmiş ve Yargıtay da hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428. maddesi uyarınca bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6570 Sayılı Kanunun 7/d maddesi
- HUMK'nun 193/4. maddesi
- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi
- HUMK'nun 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2007/3515 E.  ,  2007/4917 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/09/2006
    NUMARASI : 2006/194-275

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden 6.7.2004 tarihinde satın alarak maliki olduğu .ada ..parsel ..nolu dairesini mesken olarak kullanacağından .. ay içinde tahliye etmesi için davalıya ihtar çektiğini, ancak davalının kira ödemediğini ve mecuru tahliye etmediğini ileri sürüp; 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesi uyarınca tahliyesini istemiştir.
    Davalı, davacı ve önceki malik ile aralarında kira sözleşmesi bulunmadığını; çekişmeli taşınmazın eşi tarafından teminat olarak davacının maliki evveline temlik edilmiş olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, sulh hukuk mahkemesince "davacının taraflar arasında yada eski malik ile davalı arasında yazılı yada sözlü kira sözleşmesi bulunduğu hususunu kanıtlayamadığı, bu durumda davanın elatmanın önlenmesi davası olarak görülmesi gerektiği ve dava değeri itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevili olduğu" belirtilerek verilen görevsizlik kararının  25.4.2006 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 10 günlük yasal süreden sonra dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde talepte bulunduğu gerekçesiyle HUMK:"nun 193/4.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                      -KARAR- 
    Dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, Sulh Hukuk Mahkemesinin kesinleşen görevsizlik kararı üzerine; HUMK"nun 193.maddesinde öngörülen 10 günlük hak düşürücü sürenin dolmasından sonra davanın yenilendiği gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, bu sebeple kurulan hükmün, nihai kararlardan bulunduğu tartışmasızdır.O halde; davalının vekille temsil edildiği gözetilerek Avukatlık Asgari Üceret Tarifesi"nin 7.maddesi hükmü uyarınca davalı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerdindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   3.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.