Esas No: 2021/22168
Karar No: 2022/3270
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/22168 Esas 2022/3270 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, başkasına ait aracın bagajındaki çantayı çalmış ve daha sonra polisler tarafından durdurulduğunda gerçek kimliğini gizlemiş ve başkasının sürücü belgesini göstermiştir. Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü verilmiştir. Temyiz istemleri incelenirken, suçun işlendiği tarihten bu yana 12 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır. İkinci temyiz istemi ise reddedilmiştir. Sanık hakkında açılan kamu davası da zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
Kanun Maddeleri: TCK'nın 151/1, 268/1, 267/1. maddeleri, TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığın olay günü müşteki ...'a ait Fatih Caddesi üzerinde park halinde bulunan, 2009 model Renault Clio marka aracın, bagaj kapısını anahtar uydurmak suretiyle açarak bagajda bulunan çantayı çaldığı, müştekiye ait aracın benzin kapağını da yerinden çıkardığı, daha sonra cadde üzerinde yürürken elindeki çantayı park halinde bulunan bir aracın arkasına bıraktığını gören polislerce şüphe üzerine durdurulduğunda sanığın gerçek kimliğini gizlediği, sanığın, katılan ... adına düzenlenmiş sürücü belgesini polislere gösterdiği, bu kimlik ile ifade verdiği, sorguya sevk edildiği ve katılan ... adına hırsızlık ve mala zarar verme suçları bakımından kamu davası açılmasına ve yargılanmasına sebebiyet vermesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eylemlerine uyan TCK'nın 151/1, 268/1, 267/1. maddesinde öngörülen cezaların üst sınırına göre TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 12 yıllık zamanaşımı süresinin, 29/04/2009 olan suç tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz nedenleri yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 28.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.