9. Hukuk Dairesi 2015/16625 E. , 2015/23491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; asıl ve birleşen davalarda davacının davalı şirketler nezdinde muhasebeci olarak ayrı ayrı çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili duruşmada; zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, işsizlik ücreti isteminin reddine hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iki ayrı şirkette iki ayrı hizmet sözleşmesi ile hizmet verdiğini iddia ederek iki ayrı dava dosyasıyla alacaklarının davalı şirketlerden ayrı ayrı tahsilini talep etmiş ve mahkemece Yargıtay 9. ve 22. Hukuk Dairelerinin ilgili dosyalara ilişkin olarak dosyaların birleştirilerek bir arada değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bozma kararlarına uyularak her iki dava dosyası birleştirilmiş ve bilirkişi raporu ve ek rapor doğrultusunda sonuca gidilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır.
Davacının hizmet cetvelinden birleşen dosya davalısı .............nden tam ay, davalı ..................nden ise 9-10 gün civarında ayrı ayrı Sgk bildirimi yapıldığı görülmektedir.
Davacı işçinin 01/09/1992 tarihinde .............nde çalışmaya başlayıp, çalışması devam ederken ortakları aynı olan ..................nde 18/03/1998 tarihinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma .... şirketiyle yapılan yeni bir iş sözleşmesi olmayıp, bu tarihten sonra davacının çalışması birlikte istihdam şeklinde devam etmiştir.
İş sözleşmesine katılmada başlangıçta tek bir işverenle kurulan iş ilişkisine zamanla diğer bir işveren katılmakta ve işçi iş görme edimini bu katılan şirkete karşı da yerine getirmektedir. İsçinin ilk işvereni ile bağlantısı kopmamakta, iş sözleşmesinin devri değil, işveren tarafında bir çoğalma söz konusu olmaktadır. Bu durumda da tek bir iş ilişkisi vardır(M. ALP. İş Sözleşmesinin Devrinde Bazı Sorunlar. DEÜ. Hukuk Fakültesi Dergisi. Cilt 9. Özel Sayı, 2007. s: 197). Birlikte istihdam ve iş sözleşmesine katılmada tek bir iş ilişkisi ve dolayısı ile tek bir ücret ödemesi sözkonusudur. İşçinin diğer şirketlere karşı iş görme edimi, fazla iş olarak değerlendirilemez ve bu nedenle ayrıca ücretin ödenmesi gerekmez. Elbette ister başlangıçta birden fazla işveren olsun, ister sonradan işveren çoğalmasına gidilsin, ayrı ayrı iş ilişkisi de kurulabilir. Aksi öngörülmedikçe iş akdinin kurulması özel bir şekle tabi olmadığından işin gereğine göre bu hizmetin ancak ücret karşılığında görülebileceği kabul edilebilir ve her şirket ile ayrı bir iş sözleşmesi kurulmuş sayılabilir. Fiili iş ilişkisi ile de aynı sonuca varmak mümkündür. Ancak bunun kanıtlanması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi başlangıçta bir şirket ile sözleşme yapmış, daha sonra kurulan şirkette iş sözleşmesine katılmış, davacı bir anlamda iki işverene birlikte hizmet vermiştir. Davacı davalı şirketlerden ayrı ayrı ücret aldığını iddia etmiş ise de tanıklar bu konuda beyanda bulunmamışlar, davacı bu hususa ilişkin başkaca delil de sunmamıştır. Davacı tanıkları davacının 5.000,00 TL civarında ücret aldığını belirtmişlerdir. Davacının aldığını iddia ettiği özellikle kurma bildirilen aylık prim gün sayısına göre ücret toplamı brüt 5.585,00 TL olup, buna göre davacının hizmet verdiği iki ayrı şirkette 5.585,00 TL brüt ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş davacının çalışmasının 01/09/1992 - 03/09/2009 tarihleri arası alınıp, bu süreye ilişkin olarak kıdem tazminatı yönünden tavan miktarla bağlı kalınarak tek kıdem tazminatı hesaplamak, giydirilmiş ücret üzerinden tek ihbar tazminatı hesabı yapmak ve çıplak ücret üzerinden tek izin ücreti hesaplamak, ücret alacağı yönünden ise son ücret olan brüt 5.585,00 TL üzerinden geçmiş yıllar ücretleri asgari ücrete oranlama yapılarak bulunacak ücret üzerinden tek ücret alacağı hesaplanıp davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar vermektir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
3-Ayrıca karar başlığında dava tarihinin hatalı yazılması ve birleşen dosya davalısı .............nin karar başlığında yer almaması da bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.