2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6252 Karar No: 2014/14460
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6252 Esas 2014/14460 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/6252 E. , 2014/14460 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 28.01.2014 gün ve 554-1519 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 227.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 52.40 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi.25.06.2014 Türkiye"de tanınan yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder. (5718 s.MÖHUK.m.59) Yabancı mahkeme kararı, işbu davadan önce 20.03.2008 tarihinde kesinleşmiş, taraflar arasındaki evlilik bu tarihte sona ermiştir. Evliliğin boşanma ile sona ermiş olması sebebiyle eşlerin birbirlerine karşı olan evlilik birliğinden doğan yasal yükümlülükleri de ortadan kalkmıştır. Bu bakımdan eş ve yanında bulunan ortak çocuk için artık Türk Medeni Kanununun 169"ncu maddesi çerçevesinde tedbir nafakası tayin edilemez. Bu sebeple Dairemizin ilamının (1.) bendindeki bozma sebebine katılmıyorum. Ne var ki, bu husus karar düzeltme talebinde bulunan tarafın aleyhine olacağından, bozma sebebi yapılmayacaktır. Bu açıklama ile karar düzeltme talebinin reddine katılıyorum.