Esas No: 2022/440
Karar No: 2022/3288
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/440 Esas 2022/3288 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlal etme suçlarından Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis, 10 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık hakkında zorunlu müdafii atanmadan savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir. Daire ise, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından talebin reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 143, 116/4, 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlal etme suçlarından sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/2-h, 143, 116/4, 151/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay hapis, 10 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/10/2018 tarihli ve 2018/646 esas, 2018/1048 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/10/2021 gün ve 17114-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/11/2021 gün ve 2021/132186 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 29/06/2020 tarihli ve 2020/5826 esas, 2020/6444 karar sayılı ilamında "28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddelerii uyarınca ... zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, sanık müdafiinin hazır bulunmadığı duruşmada sanığın savunması alınarak aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş... " şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun'un 142/2-h ve 143. maddelerine temas eden hırsızlık suçundan yargılanan sanığa baro tarafından zorunlu müdafii atanmak suretiyle savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ... tarafından hükmün istinafı aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi gerektiğinden, anılan eski hale getirme isteminin merciince incelenmediği ve böylece hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, öncelikle sanığın 11.02.2019 tarihli olan ve içeriği itibariyle eski hale getirme istemli olduğu anlaşılan dilekçesi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi sağlanıp hükmün usulüne uygun biçimde kesinleştirilmesinden sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup (KUŞADASI) 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.10.2018 tarihli ve 2018/646 Esas, 2018/1048 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.