Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11253
Karar No: 2021/411

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11253 Esas 2021/411 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Adana Sulh Ceza Hakimliği, taksirle yaralama suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak, kaza tespit tutanağı haricinde şüphelinin kusur durumunu tespit etmek için bir rapor bulunmadığı için, kararın bozulması gerektiği sonucuna varıldı. 5271 sayılı Kanun'un 160, 170/2 ve 172 maddelerine göre, cumhuriyet savcısının, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluştuğunda iddianame düzenlemesi, aksi takdirde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermesi gerektiği belirtildi. Dosya incelendikten sonra, kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozulduğu ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden şüphelinin kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kanun olarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160, 170/2, 172 ve 173/3 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
12. Ceza Dairesi         2020/11253 E.  ,  2021/411 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği


    Taksirle yaralama suçundan şüpheli ... ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/09/2018 tarihli ve 2018/60066-43 soruşturma, 2018/32056 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Adana 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/12/2018 tarihli ve 2018/6695 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/10/2019 tarihli ve 2019/12752 esas, 2019/9695 karar sayılı ilâmında yer alan "Şüphelinin idaresindeki otomobil ile gündüz vakti meskun mahalde tek yönlü iki şeritli yolda sol şeritte seyir halindeyken seyrine göre sağından karşıya geçmek üzere kaplamaya giren yayaya aracının sağ ön kesimi ile çarpması şeklinde gerçekleşen olayda; kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre sanığın kusuru olmadığına ilişkin tespitlerin dosya kapsamı ve oluşa uygun olduğu, şüpheliye yüklenilecek bir kusur bulunmadığı, şüpheli hakkında düzenlenen 2019/1658 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın reddine...kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin...REDDİNE" şeklindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunun dosyada mevcut olması ve her ikisinin birbiri ile tutarlı olması halinde Adli Tıp Kurumundan bir rapor alınmasına gerek kalmadığından bahisle ile kanun yararına bozma talebinin reddedildiği anlaşılmış ise de;
    Somut olayımızda ise yukarıda bahsedilen Yargıtay ilamından farklı olarak, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde, trafik kaza tespit tutanağına göre şüphelinin kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, dosya kapsamında şüphelinin kusur durumunun tespiti hususunda, kaza tespit tutanağı haricinde bir rapor bulunmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle tarafların kusur oranlarının açık bir şekilde belirlenmesini sağlamak amacıyla bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra sonucuna göre tarafların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11/11/2020 gün ve 94660652-105-01-15125-2020-Kyb sayılı sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2020 gün ve 2020/100660 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Oluşa ve dosya kapsamına göre, gündüz vakti, saat 10:00 sıralarında, iki yönlü yolda, müşteki şüpheli ... ..., idaresindeki motosikletle seyir halinde iken karşı yönden gelen şüpheli ... ... idaresindeki kamyonet ile çarpışması sonucu, motosiklet sürücüsünün ağır 5 kemik kırığı şeklinde yaralandığı, trafik kazası tespit tutanağında, müşteki şüpheli ..."in şerit ihlali yaptığı, şüpheli ..."ın kusursuz olduğu belirtilmiş ve bu nedenle şüpheli ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, kaza yerinde keşif yapılıp Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi"nden de şüphelinin olayda kusurlu olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz görüldüğünden,
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Adana 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/12/2018 tarihli ve 2018/6695 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.01.2021 oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi