3. Hukuk Dairesi 2013/273 E. , 2013/5229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde davalının yapmış olduğu ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/2381 Esas sayılı icra takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatı masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının muris ... mirasçıları olduğunu,.... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/7 sayılı tereke dosyasının bulunduğunu, murisin terekesinde bulunan menkullerin tamamının davalı elinde olduğunu, ... Mah.... Cad. No:... de 3 adet daire, Şişli Harbiyede 1 adet büro ve Yalova"da bulunan bir adet dairenin ½ sinin muris adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazlar ile diğer taşınırların terekeye dahil olup, paylaştırma yapılmadığını, bu nedenle davalının alacak hakkının doğmadığını,... bulunan 3 adet daire ile Yalova"da bulunan dairenin ½ hissesinin tamamının davalının tasarrufunda bulunduğunu, bu nedenle davacının Harbiye"de bulunan büroyu aylık 1.000 TL bedelle kiraya verdiğini, ancak kira bedellerinin henüz ödenmediğini, davalının davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, davalının davacı tarafından kiraya verilen Harbiye"deki büro nedeniyle, ecrimisil talebinde bulunduğu icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespitine ve %40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; müvekkilinin murisin eşi olduğunu, murisin vefatı ile sağlığında muayenehane olarak kullanmış olduğu ... Mh. ... Ada ... Parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümün miras olarak kaldığını, davacı tarafın muayenehaneyi diğer mirasçıların rızası olmaksızın kiraya verdiğini, müvekkilinin böyle bir kira aktine onayı olmadığı gibi haberinin dahi olmadığını, miras kalan bir yerin diğer mirasçıların onayı olmadan kiraya verilmesi halinde diğer mirasçılar açısından bu yerin fuzulen işgal edildiğini, murise ait gayrimenkul üzerinde tasarrufta bulunan davacı tarafın gayrimenkulün müvekkili hissesine düşen kısmı vermesi için başlattıkları takibin uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; ""Dava, muristen kaldığı iddia edilen dairenin davacı tarafından kiraya verildiği iddiasıyla açılan icra takibine karşı böyle bir borcun olmadığına dair menfi tespit davasıdır. Mirasçıların tamamının belli olmaması nedeniyle ... 21.Sulh Hukuk Mahkemesine devredilen 2011/87 tereke sayılı dosyası mevcut olup, İstanbul 11.Aile Mahkemesinde 2010/411 ve 2010/148 sayılı neshebin reddi ve babalık davaları mevcuttur. Dolayısıyla icra takibi başlatıldığında her ne kadar tarafların aldığı bir veraset ilamı örneğinin İstanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/185-233 sayılı veraset ilamı olup taraflar mirasçı gözüküyorsa da neshebin reddi ve babalık davaları nedeniyle bu veraset ilamlarında gösterilen mirasçı sayısı ve hisse miktarları aile mahkemesinin davalarının sonucunda değişme ihtimali vardır. Bu sebeple de tereke dosyasında tereke mirasçılara teslim edilmemiştir. Tereke hasımlı olarak açılacak terekeye mümessil tayini ile tereke mümessili vasıtasıyla idaresi mümkündür. Bu arada mirasçılar tarafından bir kısım faydalanma olmuşsa miras sebebiyle istirdat davası ile istenmesi mümkündür. Ve bu davanın zamanaşımı süreside oldukça uzundur. Bu davada tereke dosyası ve aile mahkemesi dosyalarının bekletici mesele yapılmasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda belirtildiği gibi ne miktar alacağın muaccel hale geldiği belli değildir. Bu sebeple davacının menfi tespit davasının kabulü gerektiği kanaati ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davalı aleyhine kötü niyet tazminatı şartları da yoktur. Bu sebeple aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir."" gerekçesi ile davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu icra takip dosyasının incelenmesinden, alacaklının davalı, borçlunun davacı olduğu, borcun kaynağının... Mahallesi ... ada... parsel 3 nolu bağımsız bölüm"e ait aylık 2.500 TL kira bedelinin 2/8 hissesinin ecrimisil bedeli olduğu, Eylül 2010-Nisan 2011 tarihleri arasında toplam 5.153,82 TL "nin talep edildiği görülmüştür.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden muris ...19.02.2010 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı ( 3/8 hisse) ve davalı (2/8 hisse) ile dava dışı ... ( 3/8 hisse) kaldığı anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından davacı aleyhine girişilen icra takibine konu edilen taşınmaz tapuda muris .... adına kayıtlıdır. Bu nedenle mirasçı olan taraflar taşınmazda iştirak halinde maliktirler. Davalı tarafından yapılan icra takibinde davacı tarafından kiraya verilen taşınmaz nedeniyle miras hissesi oranında ecrimisil talep edilmiştir.
Ecrimisil, haksız işgal tazminatı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Kural olarak paydaşlar intifadan men edilmeksizin birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerde intifadan men şartının aranmayacağı Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarında belirtilmiştir. Kaldı ki; dava dilekçesinde, davalı tarafından ecrimisil istemine konu edilen taşınmazın, davacı tarafından kiraya verildiği kabul edilmekte ve sözkonusu taşınmaza ilişkin davacı ile üçüncü kişi arasındaki kira sözleşmesi dosya içerisinde bulunmakta olup, buna göre muristen kalan taşınmazın davacı tarafından üçüncü bir kişiye kiraya verildiği sabittir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazla ilgili kira sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için tüm mirasçıların sözleşmeye katılması veya icazet vermeleri gerekmektedir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmazın davacı tarafından üçüncü kişiye kiraya verilmesine ilişkin kira sözleşmesi sadece mirasçı davacı tarafından yapılmış, diğer mirasçılar sözleşmeye katılmamıştır. Ayrıca davalı mirasçının bu duruma icazet verdiği de iddia ve ispat edilmemiştir.
Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan icra takip dosyasında, davalının, muristen kalan taşınmazın davacı tarafından kiraya verilmesi nedeniyle miras hissesi oranında ecrimisil talep ettiği, davalının murisin eşi olup, hissesinin belli olmasına göre, mahkemenin gerekçesinde belirttiği taraflar arasındaki nesebin reddi ve babalık davaları sonucunda verilecek hükümler sonucunda davalının miras hissesinde bir değişikliğin olmayacağı açıktır. Buna göre; davalının, davacı tarafından kiraya verilen Harbiye"deki büro nedeniyle davacıdan ecrimisil talep etme hakkının mevcut olduğu anlaşıldığından,davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
Bu durumda, mahkemece; uzman bilirkişiler aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak, davacı tarafından kiraya verilen taşınmaz nedeniyle, davalının talep edebileceği ecrimisil miktarının usulünce tespit edilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.