Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/28755 Esas 2013/7178 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı-borçlu aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/786 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatılarak davalıya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrinin karşı tarafa tebliğ edildiğini, davalı tarafından borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğunu,yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalı-borçlunun yaptığı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının icra takibine konu yaptığı alacağın site yönetimi adına yönetici tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak istenen avukatlık vekalet ücreti olduğunu, müvekkilinin kendi şahsına ait bir borcu bulunmadığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağı yönünden yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Takibe dayanak vekalet ilişkisi, davalının o dönemde yöneticilerinden olduğu sitenin, yönetim kurulu kararı ile davalıya, borçlarını ödemeyen site sakinleri yönünden takip başlatılması için site adına avukat tutma yetkisine dayanılarak davacı avukata verilen ve açıkça site adına verildiği de yazılı olan 9.1.2009 tarihli vekaletname olup, mahkemece vekaletnamenin site adına verildiği kabul edilmekle birlikte sitenin tüzelkişiliği bulunmadığından pasif husumet ehliyetinin de olmadığı değerlendirilerek davalının savunmasına itibar edilmemiş ve yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2000/13-1314 esas-1606 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde vücuda gelen ve birden çok taşınmazdan oluşan sitelerin ortak iş ve işlemleri yönünden site yönetiminin husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü uyuşmazlıkları çözümsüzlüğe terk etmek anlamına gelecektir. Mahkemece, bu husus dikkate alınıp davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, husumetin Yaren Sitesine ait olduğu gözetilerek, davanın husumetten reddi yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.