17. Hukuk Dairesi 2016/617 E. , 2016/6318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkiline ait .... ... plakalı aracın ..."un sevk ve idaresinde iken, trafiğin yoğun olması nedeniyle önündeki aracın aniden duraklaması sonucu, aynı yönde seyreden davalı ..."in sevk ve idaresindeki ...plakalı aracın duramayarak müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, onun arkasında bulunan diğer davalı ... kullanımındaki...plakalı aracın da ... plakalı araca arkadan çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin aracında 16.522,58 Euro tutarında hasar meydana geldiğinin Almanya"da müvekkili tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğini, araçta 1.000 Euro değer kaybı oluştuğunu, müvekkilinin 702,10 TL bilirkişi ücreti ödediğini, aracını çalışır vaziyete getirmek için de 1.443,22 Euro tamir masrafı yapmak zorunda kaldığını, ... plakalı aracın dava dışı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından 16.08.2011 tarihinde müvekkiline 17.500 TL ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 19.667,90 Euro tutarındaki zararının dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı olan 48.821 TL"nin bakiye kısmına karşılık gelen 31.321 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... AŞ. vekili; ... plakalı aracın müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında temerrüt tarihinden itibaren zarardan sorumlu olacağını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve ...; Türkiye"deki ikinci el fiyatı 40.000 TL civarında olan araç için talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... ve ...; kazaya, kaza sonrası olay yerinden kaçan ... plakalı aracın neden olduğunu, talebin müvekkilinin sigortacısına yöneltilmesi gerektiğini ve fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 31.321 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar...vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür.Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise, bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda, davalı ... şirketine davacı tarafından davadan önce başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek davadan önce başvuru yapılmamış olması nedeniyle davalı ... şirketinin dava tarihinde temerrüde düşeceği kabul edilerek, hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken kaza tarihinden faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de; bu konudaki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 2. maddesindeki “Davalılardan” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davalılar ..ve .."dan; dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden” ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.605,00 TL onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ... ve ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ."ye geri verilmesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.