Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/197
Karar No: 2016/6317
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/197 Esas 2016/6317 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/197 E.  ,  2016/6317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkilinin idaresindeki motosiklete davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın asli kusurlu olarak çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, kazadan sonra uzun süre tedavi gören davacının 3 ay süreyle çalışamadığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, geçici iş görememekten doğan 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 45.765,17 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleri ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, kusurun ve zararın ispatının gerektiğini, müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığından temerrütünün söz konusu olmadığını ve faiz talep edilemeyeceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ....... ve ... vekili; davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, 3 aylık iş gücü kaybı süresinin ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda; maddi tazminat davasının kabulü ile, 45.765,17 maddi tazminatın davalı ... şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla dava, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 4.000 TL manevi tazminatın davalı

    ..... ve ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar.... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan, Dairemizin 15.01.2013 tarihli, 2011/13211 Esas, 2013/151 Karar sayılı bozma ilamında; "... geliri ispatlanamayan davacının elde edebileceği gelirin ilgili meslek odasından araştırılarak hesaplama yapılması gerekirken herhangi bir emsal ücret araştırması yapılmaksızın soyut ve denetime elverişli olmayan beyana göre hesaplama yapılmış olması" gerekçesine değinilmiştir.
    Mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 33.043,76 TL"nin kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Müteselsil borçlular arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olup, temyiz yoluna başvurmayan davalı hakkındaki hüküm kesinleşeceğinden, hükmü temyiz etmemiş olan dava arkadaşının, diğer dava arkadaşının temyizi üzerine verilen bozma kararından yararlanmasına da olanak yoktur.
    Somut olayda; mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk hüküm davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazı üzerine, emsal ücret araştırması yapılarak davacının gerçek gelirinin tespitinin gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Davalılara müteselsil borçlu sıfatıyla dava yöneltilmiş olup, ilk hükmü temyiz etmeyen davalı ... şirketi aleyhine kurulan ilk hüküm kesinleşmiştir. Mahkemece anılan davalı yönünden kurulan ilk hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmaması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz

    itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi