Esas No: 2021/11012
Karar No: 2022/2715
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11012 Esas 2022/2715 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11012 E. , 2022/2715 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun usulden reddine dair karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 18/03/2019 tarih 2019/İHK-2200 sayılı itirazın kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalının sigortacısı olduğu aracın 07/03/2018 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL iş gücü kaybı tazminatı talebinde bulunmuş; 26/10/2018 tarihli dilekçesi ile talebini sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 78.236,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun eksik başvuru evrakı sunulduğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne, 74.993,00 TL’nin 09/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili ve davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun hükümlerinin sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın "Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi" başlıklı 31. maddesinde "Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından; davacının başvuru dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybı olarak 6.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, aktüer bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik zararının 74.993,00 TL, geçici iş göremezlik zararının 4.212,00 TL olmak üzere toplam 78.236,00 TL olarak hesaplandığı, davacının 26/10/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle 78.236,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik
tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, eksik evrak nedeniyle başvurunun reddi kararına karşı davacı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince başvurunun sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden kabulüne, davacının geçici iş göremezlik talebinin ise başvuru dilekçesinde talep edilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının başvuru dilekçesinde yer alan taleplerini, HMK 31. maddesi gereğince aydınlatma görevi kapsamında açıklattırarak sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatları yönünden ayrım yapıldıktan sonra sonuca gidilmesi gerekirken davacının geçici iş göremezlik talebinin reddine dair hüküm kurulması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
b-Somut olayda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, kendini vekille temsil ettiren davacı yararına nisbi ücretin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilirken hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kaldığı anlaşılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde (AAÜT) yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2-a) ve (2-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.797,91 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.