Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9731
Karar No: 2014/1462
Karar Tarihi: 04.02.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/9731 Esas 2014/1462 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/9731 E.  ,  2014/1462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 13/02/2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları vekili Av. ... ile diğer taraftan katılanlar Hazine vekili Av. ...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

    K A R A R

    Kadastro sırasında davaya konu Karaca Köyü 726 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydı ve zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Mümtaz Şerefli ve arkadaşları, dava konusu taşınmazın, Marmaris Karaca Köyünde, öncesinde 3 çiftlik arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içinde kaldığını, tapuların dış hudutlarının Çilecik Gediği, Taşbükü İskelesi, Kocaalan, Balandağı, Gökbel, Mezar Gediği, Karadağ, Löngöz Çiftliği, İnbükü dışındaki Dikili Taş, Kırvasil Çiftliği ve Gölenya Beli olduğunu ve bu hudutların askeri haritalarda yer aldığını, davalı veya miras bırakanlarının 1952 yılına kadar bu araziyi %25 hâsılat kirası vererek fer’i zilyet sıfatıyla tarım arazisi olarak kullandıklarını, ancak hukuk dışı eylemlerle taşınmaza sahiplenmeye çalıştıklarını, geldi kayıtlarında icareteynli vakıf olarak yazılı tapu kaydının 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesildiğini, bu vakıfların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında ise bilirkişilerin gerçekleri sakladıklarını, sabit hudutlu olmaları nedeniyle miktarına itibar edilmesi gereken tapuların kapsamındaki ormanların, 4785 sayılı Kanunla devletleştirilmesinden dolayı bunların bedelleriyle ilgili olarak Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın devam ettiğini ileri sürerek, komisyon kararının iptali ile taşınmazın tapu malikleri adına tescili istemiyle dava açmışlardır
    Ali ve ..., davacı ..."nin murisleri Bedriye, Müfide ve Mehmet Münir Şerefli"nin, dava dışı Mustafa Aktaş isimli kişiye satmayı vaat ettikleri yerlerin bu defa anılan kişi tarafından 1991 ilâ 1994 yılları arasında düzenlenen sözleşmelerle kendilerine satışın vaat edildiğini belirterek, Ayten"e ait payın ½ oranında adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    Davalılar ise, taşınmazın kendilerine ait olduğunu; davacıların taşınmazda malikiyetlerinin sözkonusu olmadığını, dayandıkları tapu kaydının hukuken geçerli bir tapu kaydı olmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.

    - 2 -
    2013/9731 - 2014/1462

    Mahkemece, davacı ve katılan davacıların davasının reddine, davaya konu taşınmazların tesbit gibi tesciline ilişkin verilen karar, davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14/07/2006 gün ve 2005/8782-2006/5523 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığından yeniden yapılacak keşif sırasında, tapu kayıtlarının miktarıyla geçerli olduğu ve davalı tarafın yokluğunda 1996/11 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan kapsam tayininin bağlayıcı olmayacağı nazara alınarak, tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmesi, bilirkişilerce gösterilemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen hudutlar teknik bilirkişilere haritasında işaret ettirilmesi, kayıtların hudutlarının taşıdığı özellikler ve intikallerdeki değişiklikler konusunda yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu sorulup saptanmalı, tesbite aykırı sonuca varıldığı takdirde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılması, teknik bilirkişilere tapu kayıtlarının miktarlarıyla geçerli olduğu nazara alınarak sabit hudutlardan başlamak üzere her tapu kaydının miktarı kadar araziyi gösterir keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tapu kayıtların sabit hudutlardan başlamak üzere miktarı kadar yer ayırırken davacılar adına tesbit edilip kesinleşen taşınmazlarla kamulaştırılan arazi bölümleri dikkate alınması, dayanılan tapu kayıtlarının miktar itibariyle davaya konu parseli kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlendikten sonra karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.
    Bozmadan sonra, Orman Yönetimi davaya konu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, Hazine ise, özel mülkiyete konu olacak taşınmazlardan olmadığını belirterek, Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak, davacılar Necip Mümtaz Şerefli ve arkadaşlarının ve katılan Hazinenin davasının reddine, katılan davacı ... Yönetiminin davasının reddine, katılanlar ... ve ...’ın dava dilekçelerinin görev yönünden reddine ilişkin verilen karar, Orman Yönetimi vekili, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.03.2010 gün 2009/20018-2567 sayılı karar ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...mahkemece davalının dayandığı tapu kaydının taşınmaza aynen uyduğu kabul edilmiş ise de, yapılan uygulamanın hatalı olduğu, tapu kaydının dayanağı tescil krokisi ile davaya konu parselin çapının tam olarak benzerlik göstermediği gibi, tapunun 5319 m² yüzölçümünde olduğu, davaya konu parselin ise 5676,05 m² yüzölçümünde olduğu ikisi arasında 357,05 m² fazlalık bulunduğundan, orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, davalı gerçek kişinin dayandığı 1986 tarih ve 10 sayılı tapu kaydı ile, dayanağı, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/ 153 E. – 1979/171 K. sayılı tescil kararının krokisi, yerel bilirkişiler ve fen ehli yardımıyla çevre parsellerin dayanakları ile denetlenerek 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi gereğince tapu kaydının dayanağı tescil kararı krokisinde yazılı bulunan kenar uzunlukları ve açılar dikkate alınarak kroki çapı yöntemince uygulatılarak kroki çapına itibar edilmeli, kroki çapı dışındaki kısmın ormandan açıldığı gözönünde bulundurulmalı...” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar Necip Mümtaz Şerefli ve arkadaşlarının ve katılan Hazinenin davasının reddine, katılan davacı ... Yönetiminin davasının reddine, katılan ... ve ...’ın dava dilekçelerinin görev yönünden

    - 3 -
    2013/9731 - 2014/1462

    reddine ilişkin verilen karar, katılanlar Hazine vekili, Orman Yönetimi vekili ile davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07.02.2012 gün 2011/14975-1290 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...davacılardan Necip Mümtaz Şerefli"nin yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından, dava dilekçesi ve duruşma gününün adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğe edilerek, davacı sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine olanak tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması...” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları ile katılan ... İdaresinin davasının reddine, çekişmeli 726 sayılı parselin kadastro tesbit tutanağındaki niteliğiyle davalı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları vekili, katılan Hazine vekili ve katılan ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek, dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    1) Davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşlarının temyiz istemlerinin incelemesinde;
    Çekişmeli 726 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına yapılan kadastro tesbitine karşı, davacılar tarafından çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan kadastro tesbitine itiraz davasının reddine ilişkin verilen 13/07/2009 tarih ve 2007/242-854 sayılı kararı temyiz edilmemesi nedeniyle davacılar Necip Mümtaz Şerefli mirasçıları ve arkadaşları aleyhine kesinleştiği anlaşıldığına göre, davacıların temyiz isteminin REDDİNE,
    2) Orman Yönetiminin temyiz istemleri yönünden;
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulduğuna ve çekişmeli taşınmazın 16.12.1980 tarih ve 7 sıra sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı ve tapu kaydının oluşumuna dayanak teşkil eden Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.1979 tarih ve 1978/153-171 sayılı kararının davalı ile Orman Yönetimi arasında kesin hüküm oluşturduğu, kesin hükmün dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen nazara alınması gerektiği anlaşıldığına göre, Orman Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİNE,
    3) Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    İncelenen dosya kapsamına göre Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete konu olacak taşınmazlardan olmadığı iddiasıyla tesbitinin iptali ve istemiyle 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca davaya katılma suretiyle dava açıldığına göre, Hazinenin istemi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırı olduğundan, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak katılan Hazineye verilmesine 04/02/2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi