Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4286 Esas 2016/6309 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4286
Karar No: 2016/6309
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4286 Esas 2016/6309 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4286 E.  ,  2016/6309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının işleteni olduğu araçla müvekkilinin kullandığı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını, daha önce Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/604 Esas sayılı dosyası ile maluliyet tazminatı isteminde bulunduklarını, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda zararlarının 31.519,32 TL olarak tespit edildiğini, bu miktardan ilk davada karara bağlanan 8.780 TL"nin mahsubu ile bakiye 22.839 TL maluliyet tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı. vekili, davacının önceki açtığı davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, ayrıca davada zamanaşımı süresinin de ziyadesiyle dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 22.738,45 TL maddi tazminatın davalı ve ihbar edilen davalılardan 23.11.1998 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı istemine ilişkindir.

    2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 23.11.1998 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince dava 25.01.2011 tarihinde dava açılmış ve aynı gün harcı yatırılmıştır. Davaya konu kazada üç kişinin yaralanmış olmasına göre, cezayı gerektiren fiilin 765 Sayılı TCK"nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olması ve davanın 5 yıllık sürenin bitiminden sonra açılmış bulunması nazara alındığından, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.