12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/883 Karar No: 2010/12602 Karar Tarihi: 25.05.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/883 Esas 2010/12602 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/883 E. , 2010/12602 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Beyoğlu 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/11/2009 NUMARASI : 2009/530-2009/718
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK.nun 62. ve 68., Avukatlık Kanununun 41. ve 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 11.maddesi gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Ne var ki; vekilin icra mahkemesine başvurusunda esasa ilişkin itirazlarını da bildirmiş olması halinde icra emrinin iptaline karar verilmeyip, itiraz ve şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda da borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda takibin esasına yönelik şikayetlerini de bildirdiğinden, icra emrinin iptali talebine yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de: Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, işlemiş nafaka miktarının, işlemiş faizin ve faiz oranının fazla olduğunu, ayrıca fazla tahsilat yapıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece yaptırılan bilirkişi raporunda da işlemiş faizin fazla talep edildiği belirlenmiştir. Dosya borcunun ödenmiş olması anılan konularda yapılan şikayetin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. O halde mahkemece borçlu vekilinin itiraz nedenlerinin değerlendirilerek, borçlunun icra takip dosyasında fazla ödemesi bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borçlu yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğine ve şikayet kısmen kabul edildiğine göre, mahkemece borçlu yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım, ikinci bölümünün 3.maddesine göre maktu ücreti vekâlete karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.