Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1991
Karar No: 2020/1571
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/1991 Esas 2020/1571 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/1991 E.  ,  2020/1571 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/12/2011 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 03/06/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat isteminin ikinci ıslah dilekçesi ile arttırılan kısmını da kapsar şekilde kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir.
    Islah, taraf usul işlemlerinin kısmen veya tamamen düzeltilmesidir. Dava dilekçesi de bir usul işlemi olup, dava dilekçesindeki dava türünün değiştirilmesine ilişkin dilekçesi de bir ıslah dilekçesidir. Ne var ki, ıslahla dava türü değiştirilmez. Islahla vakıalar ve talep sonucu değiştirilebilir. Davacı vekili 12/06/2015 günlü dilekçe ve davasını ıslah ettiğini bildirerek belirsiz alacak davası olarak görülmesini istemiş; bilahare verdiği 01/03/2016 günlü dilekçesi ile de maddi tazminat miktarını 20.585,51 TL arttırarak 25.585,51 TL"ye çıkarmış ve mahkemece de bu ikinci dilekçedeki miktarı kapsar şekilde maddi tazminat istemi kabul edilmiştir.
    Bir dilekçedeki talebin kabul edilebilir olup olmaması o dilekçesinin verilmediği sonucunu doğurmaz. Davacı davasını kısmi dava olarak açmış; bilahare verdiği 12/06/2015 günlü dilekçe ile dava dilekçesini ıslah hakkını kullanarak, davasını belirsiz alacak davası olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. Bu dilekçedeki davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesi talebinin kabul edilemez olması, davacının ıslah hakkını kullanmadığı anlamına gelmez. HMK 176 madde uyarınca aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceklerinden 01/03/2016 günlü dilekçe ikinci ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek bu dilekçe ile arttırılan kısma ilişkin maddi tazminat miktarının reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulması gerektiğini düşündüğümden, sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmamaktayım. 03/06/2020
    KARŞI OY YAZISI
    Öncelikle hemen belirtilmelidir ki koşulların bulunması halinde kısmi davanın tamamen ıslah yolu ile belirsiz alacak davasına dönüştürülmesi mümkündür. Zira HMK"da bunu yasaklayan herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. HMK 180. maddede tamamen ıslahın usulü ve bu usule uyulmamasının yaptırımı düzenlenmiştir. Buna göre davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Somut olayda davacı vekili 12/06/2015 tarihli dilekçesi ile davanın ıslah edilerek HMK"nın 107. maddesi hükmüne göre belirtilen alacak davası olarak görülmesini talep etmiş ancak buna rağmen bir haftalık süre içinde yeni bir dava dilekçesi vermemiştir. Bilahale 01/03/2016 tarihli dilekçesi ile ıslah sureti ile belirsiz alacak davasına dönüşmüş olan davasındaki başlangıçta talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarının 20.585,51 TL artırılarak maddi tazminat talebini 25.585,51 TL olarak belirli hale getirdiğini belirtmiş ve bu miktarın hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının talebi doğrultusunda maddi tazminat talebinin ıslah ve belirli hale getirme dilekçeleri doğrultusunda tam kabulüne karar verilmiş ise de karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davacı 12/06/2015 tarihli ilk dilekçesi ile davasını tamamen ıslah ettiği halde yeni bir dilekçe vermemiş ve ıslah hakkını kullanmak suretiyle tüketmiştir. Davacının anılan dilekçesi kanunen geçersiz olduğuna göre buna istinaden sunulan 01/03/2016 tarihli belirli hale getirme dilekçesi de geçersizdir. HMK 180. madde uyarınca davacı ilk dilekçesi ile ıslah hakkını kullanmış sayıldığından ve HMK 176 madde uyarınca aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir hükmü gereğince 01/03/2016 tarihli ikinci dilekçenin ıslah dilekçesi olarak kabulü de mümkün değildir. Hal böyle olunca davacının ıslaha yönelik işlemleri geçersiz kabul edilerek dava dilekçesindeki taleplerle ilgili olarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığını ve bu sebeple bozulması gerektiğini düşündüğümden onama şeklinde tezahür eden sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum. 03/06/2020

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi