17. Hukuk Dairesi 2015/1413 E. , 2016/6298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili asıl davada, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu müvekkili ..."ın yaralanarak tedavi gördüğünü ve daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 53.880 TL tedavi giderinin tüm davalılardan, 100.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise 2.750 TL tedavi gideri ile 100.000 TL sürekli iş göremezlik zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... vekili, ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde asıl kusurlu olanın davacı olduğunu, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu ileri sürmüş, davalı ... şirketi vekili, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre asıl davada 53.880,00 TL hastane masrafı ile birleşen ..Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/208 esas sayılı dosyasında tedavi, ulaşım, yeme-içme gideri olarak taleple bağlı kalınmak üzere 2.750,00 TL, 100.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatının olay tarihi olan 08/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine, (Davalı ... şirketi yönünden poliçe limiti olan 40.000,00 TL tedavi ve 40.000,00 TL
maluliyet gideri olarak 80.000,00 TL ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğuna,) asıl davada 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/07/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri ve manevi tazminat istemine, birleşen dava ise tedavi gideri ve sürekli iş göremezlik zararı istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 141.maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.nın 297.(1086 sayılı HUMK.nun 388.) maddesinde de düzenlenmiştir. Bu maddede hakimin uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangisine değer verdiğini, kanıtlardan hangisine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Zira böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğu kabul edilebilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Mahkemece davacının maddi zararı hususunda birçok rapor alınmış, sonuçta yazılı miktarda maddi tazminata hükmedilmiş, ancak dosya içindeki raporların incelenmesinde mahkemenin hangi rapora hangi gerekçe ile itibar ettiği, toplamda ne kadar tedavi gideri ve sürekli iş göremezlik zararına hükmettiği hususlarının netlik arzetmediği anlaşılmıştır. O halde mahkemece talepten fazlasına hükmedilemeyeceği ilkesi de gözetilerek; gerekçesi açıklanmak suretiyle maddi tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı hususa riayet edilmeksizin karar verilmiş olması doğru bulunmamış bozma sebebi yapılmıştır.
3-Kabule göre de;
Davacılar vekilinin avans faizi talebi olmasına ve davalı aracının şehir içi taşımacılık yapan ticari minibüs olmasına göre; mahkemece avans faizine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yasal faize hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ..."a geri verilmesine 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.