Esas No: 2020/24639
Karar No: 2022/3392
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24639 Esas 2022/3392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü belirtilmiştir. Ancak, katılan sanıklar arasında kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda, sanığın mala zarar verme suçu kapsamında kırılan cam ve ayna sebebiyle meydana gelen zararı kovuşturma aşamasında giderdiği belirtilmiş ve hükmolunan cezadan 1/2 indirim yapıldığı halde uygulama maddesinin TCK’nın 168/2 maddesi yerine 168/1 maddesi olarak belirtilmesi nedeniyle kararın bozulduğu ifade edilmiştir. Kararda, sanığın üzerine atılı eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 86/2 maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 66/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımının, 25/10/2011 olan sorgu tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleştiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK’nın 151/1. maddesinin uzlaşmaya dahil
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I- Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 86/2, maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 66/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımının, 25/10/2011 olan sorgu tarihinden inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
I- Katılan sanık ... hakkında kasten yaralama, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür, dosya içeriğine göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Katılan sanık ... hakkında katılan sanık ...’a yönelik 5237 sayılı TCK’nın 86/2 maddesi uyarınca kasten yaralama, 116/1 maddesi uyarınca konut dokunulmazlığının ihlali ve TCK’nin 151/1. maddesi uyarınca mala zarar verme suçlarından hükümler kurulduğu, suç tarihinde mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK’nin 253/3. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsamına girmeyen bir başka suçla işlenmiş olması nedeniyle uzlaştırmanın mümkün olmadığı anlaşılmış ise de, TCK’nın 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alındığı, bu nedenle CMK’nın 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, katılan sanıklar arasında söz konusu kanun değişikliğine göre kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2- Sanığın mala zarar verme suçu kapsamında kırılan cam ve ayna sebebiyle meydana gelen zararı kovuşturma aşamasında giderdiği hususu da dikkate alınarak hükmolunan cezadan 1/2 indirim yapıldığı halde uygulama maddesinin TCK’nın 168/2 maddesi yerine 168/1 maddesi olarak belirtilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.