16. Hukuk Dairesi 2015/879 E. , 2015/10588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TRABZON 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2012/242-2013/367
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu A.C. Mahallesi çalışma alanında bulunan 113 ada 10, 29 ve 33 ile 118 ada 48, 114 ve 150 parsel sayılı 78.48, 941.44, 2.872.96, 8.157.02, 2.394.26 ve 6.084.43 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 113 ada 10 ve 29 sayılı parseller tam pay ile davalı Y.. D.. adına, 113 ada 33 sayılı parselin 7/8 payı davalı Y.. D.. 1/8 payı dava dışı Huri adına, 118 ada 48, 114 ve 150 sayılı parsellerin 3/4 payı davalı Y.. D.. 1/4 payı dava dışı Huri Dursun adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar Y.. D.. ve M.. D.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalı Y.. D..’un payına yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 113 ada 10, 118 ada 48, 114 ve 150 parsel sayılı taşınmazların davalı Y.. D.. adına olan tapu kaydının iptali ile 113 ada 10 parsel yönünden 1/4’er pay, 118 ada 48, 114 ve 150 parseller yönünden 3/16’şar pay ile davacılar Y.. D.. ve M.. D.., kalan payın davalı Y.. D.. adına, çekişmeli 113 ada 29 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 153,28 metrekarelik bölümünün ifrazı ile 1/4"er payın davacılar Y.. D.. ve M.. D.., kalan payın ise davalı Y.. D.. adına, çekişmeli 113 ada 33 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.915,09 metrekarelik bölümünün ifrazı ile 7/32’şer payın davacılar Y.. D.. ve M.. D.., kalan payın ise davalı Y.. D.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Y.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 27 ve 28. maddeleri ile 297 ve 298. maddelerine göre hükmün açık duruşmada tefhim edilmesi, kararların gerekçeli olması ve kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olması zorunludur. Hükmün tefhimi ile amaçlanan husus, davanın esası hakkında taraflara yüklenen hak ve borçların neler olduğunun açıkça ifade edilmesidir. Açık duruşmada tefhim olunan hüküm fıkrasında verilen sonucun nedenlerini içermeyen ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi; gerekçenin farklı bir sonuca ilişkin bulunması da aleni yargılama prensibi ve hukuki dinlenilme hakkı ile açıkça çelişmektedir. 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İBK"da kısa karar ile gerekçeli kararın uyumlu olması gereği vurgulanmış; bu husus, 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi ile de yasal düzenlemeye bağlanmıştır. Mahkemece kısa kararda davanın kabulüne karar verildiği açıklandıktan sonra hangi taşınmazın kim adına hangi pay oranıyla tescil edileceğinin belirtilmemesi, hükmün gerekçe bölümünde bazı taşınmazlar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği açıklanmak suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması isabetsizdir. Diğer yandan mahkemece davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına, kalan payın ise davalı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Dava konusu 113 ada 33, 118 ada 48, 114 ve 150 parsel sayılı taşınmazlarda davada taraf olmayan Huri payının da hükme konu olup olmadığı anlaşılamadığından kararın infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi dahi isabetsiz olup davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.