Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12505 Esas 2016/6291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12505
Karar No: 2016/6291

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12505 Esas 2016/6291 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/12505 E.  ,  2016/6291 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... idaresinin davalı borçlu ...aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacı ... başkanlığına haciz ihbarnamesi gönderdiğini, ancak borçlunun davacı ... nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.
Davalı ... idaresi vekili, davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılmayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, toplanan delil ve alınan bilirkişi raaporuna göre, davacı kamu borçlusunun belediyeleri nezdinde bir alacağı olmadığını belirtmiş ise de davalı ... idaresinin haciz bildirgesi davacıya 21.12.2012 tarihinde tebliğ olmasına rağmen bu tarihten sonra 23.01.2013 tarihinde dava dışı Ali Çiçek"e olan borcu nedeni ile......İcra Müdürlüğünün 2010/14926 sayılı takip dosyasına 768.388 TL ödeme yaptığı dolayısı ile 21.12.2012 itibari ile borçlu firmanın yaptığı iş nedini ile davacı ...... alacaklı olduğu anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.
1-Dosya içeriğinden, davalı idarenin 17.12.2012 tarihli haciz ihbarnamesinde borçlunun davacı belediyedeki 8 nolu hakedişi ile ilgili bedelin tarafına ödenmesi konusunda ihtarda bulunduğu, davacının süresinde yaptığı itirazında borçlu şirketin 7-8 nolu hakediş bedellerinin 3.710,00 TL olarak.......İcra Müdürlüğünün 2010/14926 sayılı takip dosyasına ihtardan önce ödendiğini belirterek itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra davacı ... aynı icra dosyasına 9 nolu hakediş bedelinden 768,38 TL daha ödemiştir. Mahkeme bu ödeme nedeni ile davacının borçlu oduğuna karar vermiş ise da bu tesbit yerinde değildir. Çünkü kamu alacaklısı vergi idaresinin 9 nolu hakediş ile ilgili olarak davacıya gönderdiği bir haciz ihtarname yoktur. Kaldı ki, ihtarnamenin 9 nolu hak edişi kapsadığı kabul edilse bile davacı ancak 768,38 TL kadar borçtan sorumlu olacaktır.
2-Kabule göre ise, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet üceretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiyz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.05.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.