10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11750 Karar No: 2016/12193 Karar Tarihi: 06.10.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/11750 Esas 2016/12193 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/11750 E. , 2016/12193 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Eldeki dosyada davacı, müteveffa eşinin 1985-2010 yılları arasındaki hizmetlerinin tespiti istemli açmış olduğu davada mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, verilen red kararı eksik araştırma ve inceleme nedeniyle isabetsizdir. Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarında müteveffanın mezbahanede kesme ve yüzme işleri yaptığı anlaşılmaktadır. Bu çalışma kapsamına göre kendi adına çalıştığı söylenemeyeceği gibi çalışmaların fiili olduğu belirgindir. Çalışmaların Belediye işyerinde geçtiğinden Belediye işveren sayılır. Mahkemece yapılacak iş, çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihi, tam süreli mi yoksa kısmi süreli mi olduğu, işyerinin kapsam ve kapasitesi göz önüne alınarak belirlenmeli, müteveffanın çerçilik yaptığı dönemde ara verdiği kabul edilerek hak düşürücü süre irdelenmeli böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.