17. Hukuk Dairesi 2014/11539 E. , 2016/6283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."nın, müvekkili şirkette muhasebeci olarak 27.04.2000 tarihinde göreve başladığını, şirket yetkilisinin verdiği talimatlara uymayarak ve belgelerde tahrifat yaparak, çekleri ödemiş gibi yapıp 600.000,00 TL parayı zimmetine geçirdiğini, Ceza davası ve .İş Mahkemesinin 2003/457 Esas dosyasından alacak davasının açıldığını, dava konusu taşınmazın davacı şirketten haksız olarak temin edilen para ile satın alınarak 1/2 hissesini davalı eşi ... adına 1/2 hissesini kendi adına tescil ettirdiğini, daha sonra mal kaçırma amacı ile muvazaalı olarak ..."nın ceza ve hukuk davalarındaki avukatı ... "ın eşi diğer davalı ... adına satış gösterildiğini belirterek, muvazaalı satış işleminin iptalini istemiştir.
Davalılar ... ve ..., dava konusu taşınmazı 2002 yılında Eryamanda ki evlerini satarak ve ... ve babalarından aldıkları borç para ile aldıklarını, ancak borçlarını ödeyemeyince satıldığını, zimmete para geçirmenin söz konusu olmadığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, taşınmazın raiç bedelden satın alındığını, muvazaanın olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davacı şirketin davalı ..."dan alacaklı olduğu, bu alacağın tahsilini engellemek için ..."nın ceza
ve hukuk davalarında vekilliğini yapan Avukat ..."ın eşi diğer davalı ..."ya satış yaptığı anlaşıldığından bahisle davanın kabulü ile, davacının açtığı alacak davası 100.000.00 TL olarak hükmedilerek kesinleştiğinden, 100.000,00 TL alacağı ile sınırlı olmak kaydı ile bu alacağın tahsili bakımından dava konusu taşınmazın satış için izin verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve davanın BK"nun 19.maddesi kapsamında açıldığından aciz belgesine gerek bulunmamasına, davacının davalı ..."dan zimmetine geçirdiği para nedeni ile 792.877,00 TL alacağı olduğu, .....İş Mahkemesinin 2012/443 Esas 2013/412 Karar sayılı dosyası ile belirlenmiş olup, taleple bağlı kalınarak 100,000,00 TL"ye hükmedilerek kesinleştiği, davalının eylemi 01.01.2002-02.05.2003 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ceza dosyası kapsamı ile sabit olduğu, dava konusu taşınmazın 14.01.2003 tarihinde satın alındığı ve 1/2 hissenin ..."nın eşi ... adına yapılmasının Nam-ı müstear niteliğinde olduğunun anlaşılmış bulunmasına ve önceden akraba olan daha sonrada avukatı olan kişi ve eşinin borçlunun durumunu bilmemesinin mümkün bulunmamasına, göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyizine gelince, gerek İİK"nun 277.maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin davada amaç alacağın tahsilini sağlamak olduğundan, tasarrufun iptali davalarında İİK 283/1 maddesi doğrudan BK"na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın alacaklının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekmektedir.
Somut olay da Ankara 15.İş Mahkemesinin 2012/443 Esas 2013/412 Karar sayılı dosyası ile taleple bağlı kalınarak 100,000,00 TL ye 25.03.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, bu halde 100,000,00 TL alacak ve ferilerini de kapsayacak şekilde hüküm oluşturulması gerekirken hatalı değerlendirme ile sadece
100,000,00 TL ile sınırlı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilnin temyiz itirazlarının kabulü hüküm fıkrasınını 1.bendindeki "davacının 100.000,00 TL alacağı ile sınırlı olmak kaydı ile" ibaresinin silinerek yerine "davacının 100.000,00 TL alacak ve ferileri ile sınırlı olarak" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 5.123,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.