17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10582 Karar No: 2016/6278 Karar Tarihi: 24.05.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10582 Esas 2016/6278 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/10582 E. , 2016/6278 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davacı vek. Av. ... geldi. Davalı ... vek. Av. geldi. Davalı ... (asil) geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı asil ... dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazları diğer davalı ..."ya devrettiğini, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın iyiniyetli olarak borçludan raiç bedeli üzerinden satın alındığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... vekili, takip dayanağı bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sahte olarak düzenlendiğini ve Cumhuriyet Savcılığı"na suç duyurusunda bulunulduğunu ve aciz belgesi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, .Ağır Ceza Mahkemisi"nin 2011/169 Esas 2013/312 Karar sayılı dosyasından dava dışı "nün davalı ..."ın işçisi olarak çalışırken, a hitaben yazılmış kağıdı boş olarak
imzaladıktan sonra "e verdiği, onun da 28.02.2007 tanzim 28.02.2008 vadeli bono haline getirerek "a borçlu gibi ciro ederek verdiğini, ... ve ... hakkında mahkumiyet kararı verildiği, davacı vekilinin bu aşamadan sonra davayı takip etmediği, davalıların takip ettiği, belirtilen ceza dosyası içeriğinden takip konusu bononun sahte olduğu anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşulları yanında, takibin kesinleşmesi, takip konusu alacağında gerçek olması gerekmektedir. Dosya içeriğinden, takip dayanağı senetle ilgili olarak borçlunun kendisi tarafından doldurulmadığı ve resmi belgede sahtecilikten dolayı alacaklı ve dava dışı ... .."yü şikayet ettiği....Ağır Ceza Mahkemisi"nin 2011/169 Esas 2013/312 Karar sayılı dosyası ile sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu senedin sahtecilikle düzenlendiği kesin olarak sabit olduğu takdirde dava dayanağı takiple ilgili borcun gerçek olmadığı anlaşılacağından belirtilen Ağır Ceza dosyasının kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2.Kabule göre ise, dava gerçek bir alacak olmadığı dolayısı ile dava ön koşulu yokluğundan red edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şeklinde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu benttlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.