17. Hukuk Dairesi 2014/9098 E. , 2016/6277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24/05/2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalılara devrettiğinden, bu devirlere ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borçluyla tanışıklık ve akrabalığının olmadığını dava konusu taşınmazı 320.000,00 TL vererek satın aldığını, ödemelerin bir kısmının çekle bir kısmının nakten yapıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin kendisine ait taşınmazı satıp yatırım amaçlı olarak emlakçı vasıtası ile taşınmazı satın aldığını belirtmiştir.
Davalı ... vekili, borçlu ile müvekkilinin bir ilgisi olmadığı gibi borçla ilgili bilgisinin de bulunmadığını, taşınmazın kredi ile alındığını ancak krediler ödenmeyince bankanın evi sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, davalı üçüncü kişilerin İİK"nun 278. maddesinde belirtilen akrabalardan olmadığı ve borçlunun alacaklılarını ızrar kasıtını bildikleri veya bilmesi gereken şahıslardan oldukları ispatlanmadığı, taşınmazların tapudaki değerlerinin düşük gösterilmesinin tek başına kötüniyeti göstermediği, ayrıca borçlunun eşi .... adına kayıtlı taşınmazın aslında ..."e ait olduğu yada bedelinin borçlu ... tarafından ödendiği ispatlanmadığı ve davalı ..."ın aldığı taşınmazın kredi ile alındığı ve kredi borcunu ödeyemeyince alacaklı banka tarafından satıldığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir ( İİK.md.283/1 ). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir
tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK"nun 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Somut olayda, dava konusu 15 nolu bağımsız bölümü satın alan davalı ... yönünden, tapudaki satış bedeli ile raiç bedel arasında fahiş fark bulunduğu, 04.11.2008 tarihli 20.000.00 TL ödemeye ilişkin belge dışında sunulan belgelerin adi şekilde düzenlenmiş olup her zaman temini mümkün olması nedeni ile taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle ispatlayamamıştır. İİK"nın 278/2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğundan 3.kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğinden bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.