Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4169
Karar No: 2020/3362
Karar Tarihi: 22.06.2020

Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4169 Esas 2020/3362 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/4169 E.  ,  2020/3362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura düzenleme
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    A) Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanığa yüklenen “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.11.2014 tarihli 2013/113 Esas ve 2014/478 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında verilen hükmün sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen temyiz incelemesinden geçmediği anlaşılmakla İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.01.2019 tarihli 2018/707 Esas ve 2019/25 Karar sayılı dosyada sanık hakkında “2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçundan yeniden verilen hüküm hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan temyiz isteminin REDDİNE ve dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    B) Sanık hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, sanığa yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırına göre tabi olduğu 5237 sayılı Kanun‘un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihi olan en aleyhe kabulle 31.12.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda aynı yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    C) Sanığa yüklenen “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.11.2014 tarihli 2013/113 Esas ve 2014/478 Karar sayılı dosyasında sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebi ile katılan vekilinin sadece avukatlık ücretine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
    1- Sanığın, suç konusu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve müdürü olduğunu, ancak sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması; sanığın savunmasında adı geçen ...’ın 5271 sayılı CMK"nin 48. maddesine göre kendisine aleyhine tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenmesi; suç konusu faturalar sanığa ve tanığa gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmedikleri takdirde sanık ile tanığın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, suç konusu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı veya tanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların verilip alınmasına sanığın iştirakinin olup olmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
    2- Kabule göre;
    a) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    b) 1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,
    D) Sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı gözetilerek; sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiası ile açılan davada, suça konu sahte faturaların dosya içerisinde olmadığı, ancak; Dairemizin 19.11.2018 tarihli 2016/11190 Esas 2018/9215 Karar sayılı ilamı ile faturaların sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespit edilmesi gerektiğinden bahisle yapılan bozmaya uyulmasına rağmen, faturaların bulunamadığı belirtilerek her iki suç yönünden de beraat hükümleri kurulmuş ise de; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından; sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması; sanığın savunmasında adı geçen ...’ın 5271 sayılı CMK"nin 48. maddesine göre kendisine aleyhine tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla dinlenmesi; suç konusu faturalar sanığa ve tanığa gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kabul etmedikleri takdirde sanık ile tanığın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti yönünden uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, suç konusu faturaları kullanan şirket yetkilileri veya mükellefler tanık olarak dinlenilerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı veya tanığı tanıyıp tanımadıklarının, faturaların verilip alınmasına sanığın iştirakinin olup olmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 22.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi