1. Ceza Dairesi 2020/326 E. , 2020/500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : TCK"nin 81, 62, 53. maddeleri uyarınca; 25 yıl hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/05/2018 tarih ve 2018/16-127 sayılı kararı ile kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCK"nin 81, 62, 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiş, bu hükmün süresi içinde sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/11/2018 tarih ve 2018/1894-1575 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinden sonra bu kararın süresi içinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25/06/2019 tarih ve 2018/103846 sayılı tebliğname ile temyiz isteminin esastan reddine karar verilmesi talep edilmiş, Dairemizin yaptığı temyiz incelemesi sonunda ise 13/11/2019 gün ve 2019/2731-4952 sayılı ilam ile temyiz başvurularının esastan reddine karar verildikten sonra Başsavcılığa gönderilen dosyanın incelenmesi sonucunda,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; ""..Sanık hakkında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince kurulan 08/05/2018 tarih ve 2018/16-127 K. sayılı mahkumiyet hükmüne ilişkin davanın yargılaması sırasında Hakim ..."in (39502), davanın tensip tutanağı dahil olmak üzere, 15/02/2018, 15/03/2018, 10/04/2018 tarihli duruşma oturumları ile 08/05/2018 tarihli karar oturumunda mahkeme başkanı olarak görev yaptığı ve mahkumiyet hükmünün oluşmasında oy kullandığı, daha sonra Yargıtay üyesi seçildiği ve Yargıtay Üyesi olarak görevli olduğu Yargıtay 1. Ceza Dairesinde işin müzakaresine katılıp oy kullanarak kararın oluşmasını sağladığı görülmekle.."
5271 sayılı CMK"nin 23/1. maddesi, "Bir karar veya hükme katılan hakim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz" hükmünü içermektedir.
Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde yer alan “adil yargılanma hakkı” bağlamında yapılan değerlendirmede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 01/10/1982 gün ve 8692/79-56 sayılı Piersack/Belçika kararında özetle; “Yargıçlardan birisinin, daha önce tahkikatı yürüten savcılık biriminin başı olarak görev yaptığı, bu dosyayla ilgilenen görevlilerin hiyerarşik üstü olarak mahkemeye sunulacak yazılı mütalaaları gözden geçirip düzeltme, olayda benimsenecek yaklaşımı tartışma ve hukuki noktalardan kendilerine tavsiyede bulunma hakkına sahip olmasının, böyle davranmadığı saptansa dahi suç isnadının esası üzerinde karar vermiş bir ‘yargı yerinin’ tarafsızlığının kuşkuya açık olabildiğini tespit etme bakımından yeterli olup, bunun da Sözleşmenin 6/1. maddesinin (adil yargılanma hakkının) ihlali niteliğinde olduğu” gerekçesiyle itirazda bulunulduğu,
05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında" Yasanın 99. maddesiyle, 5271 sayılı Yasanın 308. maddesinde yapılan değişiklik ve 101. maddesiyle 5320 sayılı Yasaya eklenen geçici 5. madde uyarınca itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesinin, 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görüldüğünden, Dairemizin 13/11/2019 tarihli ve 2019/2731 esas 2019/4952 karar sayılı ilamında Üyemiz ..."in imzası bulunduğu anlaşıldığından, CMK"nin 23/1. maddesi uyarınca ""Bir karar veya hükme katılan hakim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz"" hükmü gereği usul ve yasaya aykırı davranıldığı görüldüğünden itirazın KABULÜNE, Dairemizce verilen 13/11/2019 tarih ve 2019/2731 esas ve 2019/4952 karar sayılı ilamımızın da hükümsüz kalması nedeniyle KALDIRILMASINA,
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme istemi hakkında, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız olarak inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan yerel mahkemece kurulan hükümlere yönelik yapılan istinaf başvurusu üzerine verilen karara karşı sanık müdafinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21/11/2018 gün ve 2018/1894 esas, 2018/1575 sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, eksik soruşturmaya, usule aykırı olarak müdahillik kararı verildiğine, tanık beyanlarının usulüne uygun şekilde tespit edilmediğine, suç vasfına ve haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz başvurularının tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE, aynı Kanunun 304/1.maddesi uyarınca dosyanın İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12/02/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.