17. Hukuk Dairesi 2016/2749 E. , 2016/6276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araca davalının maliki olduğu pat pat diye tabir edilen aracın kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalısına 13.12.2012 tarihinde 935,00 TL, parça tedarikçisine 10.01.2013 tarihinde 1.899,00 TL hasar tazminatı ödediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödediği toplam 2.834,00 TL"nin ödeme tarihi olan 13.12.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının sigortalısına ödediği paranın tamamının kendisinden istendiğini, kazayla ilgili trafik kazası tespit tutanağı olmayıp sadece görgü tespit tutanağı olduğunu, kendisi ana yolda seyir halinde iken davacıya sigortalı aracın tali yoldan çıktığını, geçiş üstünlüğünün kendisine ait olduğunu düşünmeden kavşaklarda yavaşlama kuralını ihlal ederek süratli bir şekilde aracına çarptığını, kendisinin kusuru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, 2.267,20 TL. alacağın 748,00 TL."sinin ödeme tarihi olan 13.12.2012 tarihinden, 1519,20 TL."sinin ödeme tarihi olan 10.01.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, davacının gerçek zararının tespiti hususunda hiçbir inceleme yapılmadan, alanında uzman bir bilirkişiden hiç rapor aldırılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda, mahkemece davacının gerçek zararı hususunda alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.