![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2020/24819
Karar No: 2022/3397
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24819 Esas 2022/3397 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Askerlik görevini yerine getirmekte olan sanığın idaresindeki askeri aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kamuya ait araçta hasar oluştuğu için, kamu malına zarar verme suçu kasten veya olası kast ile işlenebilen bir suç olduğu için taksirle işlenemez. Bu nedenle sanığın beraatı gerektiği ancak mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, taksirle yaralama suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, taksirle yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1. Kamu malına zarar verme suçu kasten veya olası kast ile işlenebilecek suçlardandır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerekmektedir. Taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olan sanığın neticeyi istememesine karşın neticenin gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; olay günü askerlik görevini askeri araçta şöför olarak yerine getirmekte olan sanığın kendi sevk ve idaresindeki askeri aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek karışmış olduğu trafik kazasında, asli kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de, kullanımında olan araçta hasar meydana gelmesine sebep olması şeklindeki eyleminin taksirle işlendiği ve kamu malına zarar verme suçunun taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, taksirle yaralama suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “katılan tarafın zararı karşılanmamakla yasal koşulları oluşmadığından'' biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 01.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.