17. Hukuk Dairesi 2016/1660 E. , 2016/6265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumetten reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline sigortalı araca davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın 2,08 promil alkollü ve sürücü belgesiz kullanımdayken çarpması sonucu sigortalısına 22/02/2013 tarihinde ödenen 11.000,00-TL hasar tazminatının ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, açıklama dilekçesiyle müvekkiline zorunlu trafik sigortası ile sigortalı davalıların sigortalısı ve sürücüsü olduğu aracın ehliyetsiz ve alkollü olarak kullanımı sonucu dava dışı araç için ödenen hasar tazminatının rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin aracını 01/11/2012 tarihli oto kiralama sözleşmesi ile dava dışı ..."a kiralayıp teslim ettiğini, aracın kiralık olduğu dönemde davalı ... sevk ve idaresinde iken trafik kazasına karıştığını, müvekkilinin işleten sıfatı kalmadığından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... .. yönünden davanın kabulü ile, 11.000,00-TL" nin 22/02/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davalı ......vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... ..) vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın sigortalıdan ve sürücüden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinde alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra konu ile ilgili olan "b-2" bendinde "alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı kenar başlığı altında; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Ayrıca Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK"nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği"nin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten
sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK"nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasar poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.(Bkz. YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713, YHGK 14.05.2014 gün ve 2013/17-1098, 2014-644; YHGK 13.05.2015 gün ve 2013/17-2156, 2015/1338 sayılı ilamları)
Somut olayda, mahkemece münhasırlık ve kusur hususlarında bilirkişiden rapor aldırılmamıştır. Bu halde, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerin yer aldığı bir bilirkişi heyetinden kusur oranlarının, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin ve başka unsurların da kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli bir rapor aldırılması, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğinin anlaşılması durumunda aşağıda belirtilen şekilde makine mühendisi bilirkişiden aldırılacak ek bilirkişi raporunun sonucuna göre tazminata hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın sağ arka, komple arka ve sağ yan kısmından ağır hasar gördüğü, hasarın KDV hariç 11.000 TL olduğu belirtilmiş, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirilmemiş, bilirkişi raporuna davalı ... ... vekili
tarafından hasar bedeli bakımından da itiraz edildiği halde ek rapor aldırılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davalı ... ..) vekilinin itirazları da değerlendirilerek aracın tamirinin ekonomik olup olmayacağı, aracın pert olup olmadığının tespiti ile şayet pert olduğu anlaşılırsa, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi için aynı bilirkişiden, ayrıntılı, açıklamalı, denetime elverişli ek rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4.c maddesi uyarınca, sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye ödenen tazminat, sigortalıdan rücuen talep edilebilir. Sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Yukarıda belirtildiği üzere aldırılacak bilirkişi heyet raporu sonucuna göre kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda, kaza tespit tutanağında davalı ..."ya ait aracın sürücüsünün ehliyet bilgileri bölümüne tire çekildiğinden, ilgili sürücünün davaya konu kaza tarihinde geçerli ve yeterli sürücü belgesi bulunup bulunmadığı hususunun ilgili kurumdan sordurulup netleştirilerek, geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması durumunda yukarıda belirtilen şekilde makine mühendisi bilirkişiden aldırılacak ek bilirkişi raporuna göre davalı sigortalı Manolya"ya ait aracın sürücüsünün kusuru oranında belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile davalı ... .. hakkında verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine, 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.