17. Hukuk Dairesi 2016/1553 E. , 2016/6263 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı davalıya kasko sigortalı biçerdöverin park edildiği yerden çalındığını beyanla araç bedeli olan 160.000,00 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, olay sonrası tanzim edilen tutanağa göre hırsızlık olayının şüpheli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesine dayanılarak, sigortalı tarafından sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1.maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici
etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 6762 sayılı TTK"nın 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı tarafından, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının B.1.5 maddesi ve TTK 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyeti kasten yerine getirilmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacıya ait biçerdöveri kiraladığını söyleyen dava dışı .... isimli şahıs 14.02.2009 tarihinde karakola müracaat ederek, 13.02.2009 tarihinde saat 20.30 sıralarında biçerdöveri ...gübre bayinin yaklaşık 50 metre Nusaybin tarafına park ettiğini, ertesi sabah geldiğinde biçerdöveri yerinde bulamadığını bildirmiştir. Sedat Medeni"nin arkadaşı olduğunu ve aynı evde kaldıklarını söyleyen tanık... ile benzer yönde beyanda bulunmuştur. .. .. Başsavcılığı"nın 30.09.2010 tarihli, 2009/859 Soruşturma sayılı kararı ile şüpheli ... hakkında suç uydurma ve sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık suçlarından delil yetersizliğinden kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı ... şirketi biçerdöver hırsızlığı olayının şüpheli olduğunu iddia etse de, dosyaya buna ilişkin somut bir delil sunamamıştır. Böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü sigortacıya düşmektedir.
Bu durumda mahkemece, biçerdöverin sigortalının iddia ettiği gibi çalınmadığının soyut iddialarla değil ancak somut delillerle kanıtlanması gerektiğinden, davalı ... şirketince ortaya konulan deliller ispat yükünü tersine çevirecek derecede somut nitelikte olmadığından, oluşan rizikonun ve davacının zararının teminat kapsamında kaldığının kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.