5. Hukuk Dairesi 2017/30754 E. , 2018/1964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 13/04/2017 gün ve 2016/17770 Esas - 2017/10667 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne dair verilen hüküm davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
İlk kararı temyiz etmeyen davalılar dava konusu taşınmaza 1/32"şer hisse ile malik olan ... ve ... olduğu halde maddi hata sonucu bozma ilamına ... yerine ... olarak yazıldığı gibi,
Bozma sonrası alınan son bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda belirlenen fark kamulaştırma bedelinin yatırılması için mahkemece davacı idareye verilen sürelere rağmen fark bedelin bankaya bloke edilmemesi ve davacı idare vekilinin duruşmada "fark bedeli bloke etmelerinin mümkün olmadığını" beyan etmesi sebebiyle ilk kararı temyiz eden davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu, bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporlarının hüküm kurmaya elverişli bulunup bulunmadığının denetlenebilmesi için öncelikle mahkemece belirlenen fark kamulaştırma bedelinin bankaya bloke edilmesi gerektiği, bozma kararının niteliğine göre bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu raporları Dairemizce denetlenmediği halde maddi hata sonucu bozma ilamında taşınmaza biçilen değerde isabetsizlik görülmediğinin belirtildiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 13.04.2017 günlü 2016/17770 esas 2017/10667 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1)4650 sayılı Yasa ile değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 maddesinde "kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen miktarın, 10. maddeye göre mahkemece yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir." hükmü karşısında, mahkemece verilen sürelere rağmen belirlenen fark kamulaştırma bedeli bankaya bloke edilmediği gibi, davacı idare vekilinin bedelin yatırılmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, ilk kararı temyiz eden davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Mahkemenin ilk kararı davacı idare ile bir kısım davalı vekillerince temyiz edildiğinden ve kararı temyiz etmeyen davalılar ... ile ... yönünden mahkemece tespit edilen ilk bedel kesinleştiğinden, davacının usuli kazanılmış hakkı gözetilerek bozma ilamı öncesi davalılar ... ve ... adlarına bloke edilen bedelin mükerrer ödemeye sebebiyet vermeyecek şekilde adı geçen davalılara ödenmesine ve bu kişilerin paylarına isabet eden toplam 2/32 oranında hissenin tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Bozma öncesi tespit edilen ve davacı idarece bankaya bloke edilen kamulaştırma bedeli davalı tarafa ödenmiş ise ilk kararı temyiz eden davalılardan faizsiz olarak tahsili ile davacı idareye verilmesine, ödenmemiş ise idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4)Mahkemece verilen ilk karar ile dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tescilinin kesin olarak hüküm altına alınması sebebiyle taşınmaz idare adına tescil edilmiş ise, idare adına oluşan tapu kaydının 30/32 oranında hissesinin iptali ile yeniden, ilk kararı temyiz eden davalılar adına hisseleri oranında tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan sair hususlar incelenmeksizin hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı idareden peşin alınan karar düzeltme harcı ile temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.