17. Hukuk Dairesi 2019/2709 E. , 2020/5548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; asıl davada, 27.11.2002 tarihinde, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın davacı yayaya çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralandığını, bir dizi ameliyat geçirdiğini, halen de tedavisinin devam ettiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 77.814,11 TL"ye yükseltmiştir.
Birleşen 2016/347 esas sayılı dosyada; kazaya neden olan aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin batık ... Sigorta A.Ş. Nezdinde düzenlendiğinden Güvence Hesabına iş bu davayı açma zarureti doğduğunu belirterek asıl davada davacı için tespit edilen 77.814,11 TL tazminatın dava veya kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... cevap vermemiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, bu yönüyle reddinin gerektiğini, davaya konu aracın trafik sigortasının ... Sigorta A.Ş. nezdinde düzenlenmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 77.814,11 TL iş göremezlik tazminatının, davalılar ... ve ... mirasçıları yönünden olay tarihi olan 27.11.2002 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, birleşen dosya davalısı olan sigorta şirketi yönünden ise dava tarihi olan 23.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte, her üç davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 27.11.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ... mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... ..., davalı ... mirasçıları vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... mirasçıları vekili, davalı ... ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar ... ve ... mirasçıları aleyhine açılıp birleşen dava dosyasındaki maddi tazminat davalarının kabulü ile; 77.814,11 TL maddi tazminatın (davalı ... mirasçıları yönünden 1.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden (27.11.2002) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... mirasçıları yönünden ıslahla talep edilen (76.814,11 TL’lik) kısmın zamanaşımından reddine, birleşen Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/347 E sayılı dava dosyasında davalı ... aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (27.11.2002) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte
davalılar ... ve ... mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir.
Temyize konu kararda, manevi tazminat yönünden; davacı için 10.000,00 TL hükmedilmiş olup karar, anılan Yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden asıl davada davalı ... bakımından kesin niteliktedir.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden asıl davada davalı ... ...’in manevi tazminat yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak asıl davada davalı ..., davalı ... mirasçıları vekili ile birleşen davada davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl davada davalı ...’in aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3- Davacı vekili dava dilekçesinde davacının ev hanımı olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan aktüer raporunda davacının ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerindedir. Ancak anılan raporda aktif dönemde ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur. Davacının yaralanması nedeniyle yapılacak zarar hesaplamasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır.
Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı ev hanımı olan davacının uğradığı zararın hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açıktır.
0 halde mahkemece, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, yukarıda ifade olunan hesaplamaya göre AGİ dâhil edilmemiş net asgari ücret üzerinden aktif dönem için (pasif dönem AGÎ"siz hesaplandığından) hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce de davalı ...’in aktüer raporuna ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmemesi doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı ...’in manevi tazminat yönünden temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, asıl davada davalı ...’in sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 20,00 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı ..."e geri verilmesine, 13/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.