3. Hukuk Dairesi 2021/6030 E. , 2021/10171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen araç mülkiyetinin tespiti ve tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2007 model ... plaka sayılı aracının sahte kimlikli davalı ... tarafından sahte evrakla ... isimli şahsa Kütahya 2. Noteri olan davalı ... aracılığı ile satıldığını, söz konusu işlemde davalı ...’nun kendisinin nüfus bilgilerini elde ederek ..."a yardım ettiğini, aracın plakasının ... olarak ... adına tescil edildiğini ileri sürerek aracını 2011 yılından itibaren kullanamamasından kaynaklanan tazminat haklarını saklı tutarak, davaya konu aracın adına tescilini, bu mümkün olmazsa tazminini talep etmiş, 24/03/2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ise; maddi ve manevi kayıpları, aracın üstünde biriken borçlara istinaden 22.000 TL tazminat talep ettiğini bildirmiştir.
Davacı, birleşen davada; davalı ...’nın asıl davalılar ... ve ... tarafından dolandırılarak davaya konu aracı satın aldığını, yargılamanın eksik olmaması amacıyla ..."nın davaya dahil edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Davalı ...; satışı yapan şahsın kendisini ... olarak tanıttığını, Manavgat Nüfus Müdürlüğünden verilme 06/09/2010 tarih 7268 kayıt nolu nüfus cüzdanı ile işlem yapıldığını, ortada iğfal kabiliyeti bulunan belgeye dayalı olarak yapılan bir işlem söz konusu olduğunu, bu nedenle illiyet bağı kesildiğinden sorumluluğunun bulunmadığını, davacının sahtelik nedeniyle henüz bir zararının doğmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ...; eldeki dava kapsamında kendisinin herhangi bir mağduriyete yol açmadığını, davacı ve davalı noterin sorumluluğu bulunduğunu, olayla ilgili devam eden Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/408 E. sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davalı ...; davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen karar davacı ve davalılardan ... ve ..."nın temyizi üzerine, Dairece verilen 26/12/2018 tarih ve 2017/1272 E. 2018/13345 K. sayılı kararla ‘’...Somut olayda; davacı taraf cevaba cevap dilekçesi ile maddi ve manevi kayıpları, aracın üstünde biriken borçlara istinaden 22.000 TL de tazminat talep ettiğini belirtmiş bulunmasına rağmen, mahkemece davacının bu iddiasına ilişkin olarak inceleme ve araştırma yapılmadığı, gerekçeli kararda da bu hususa değinilmediği, mahkemece; davacı tarafın maddi manevi tazminat talepleri üzerinde de durularak yapılacak yargılama neticesinde varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen dava yönünden,davaya konu olan ve davalı ... adına trafikte kayıtlı olan aracın mülkiyetinin davacı ..."a ait olduğunun tespitine; asıl davada 11.000 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ..."tan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, asıl davada manevi tazminat talebinin reddine, asıl davada davalı ..."a yönelen tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uyularak karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dava davacısının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava; davacıya ait dava konusu aracın davalılar ... ve ... tarafından oluşturulan sahte kimlik ile davalı noter ...’ın olay tarihinde görev yaptığı noterde birleşen dosya davalısı ...’ya satışından kaynaklı araç mülkiyetinin tespiti ve tazminat istemine ilişkindir.
1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 162. maddesine göre; ""Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar"". Bu maddeye göre, noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.
Sorumluluk hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
Diğer taraftan Noterlik Kanununun 72. maddesi gereğince noter; iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tam öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir.
Somut olayda; dosya kapsamında yer alan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/408 E. 2014/74 K. sayılı dosyasında verilen karar içeriği incelendiğinde de anlaşılacağı üzere, dava dışı ...’nın lideri olduğu suç örgütünün faaliyetleri kapsamında bu kişinin talimatı ile asıl dosya davalılarından ...’ın, davacı ... tarafından Manavgat İlçesinde işletilen araç kiralama konulu işyerine 01/04/2011 tarihinde giderek dava dışı ... tarafından temin edilerek kendisine verilmiş olan ve üzerinde kendi resmi yapıştırılmış dava dışı ...’a ait kimlik bilgilerini içeren nüfus cüzdanı ile dava konusu aracı kiralayarak dava dışı ...’ya teslim ettiği, bu kişinin de aracın ruhsat sahibi davacı ...’a ait kimlik bilgilerini içeren nüfus cüzdanını asıl dosya davalısı ...’na verdiği, bu davalının aracı Kütahya İline götürerek 2. el araç ticareti yapan galerilere gösterdiği, birleşen dosya davalısı ...’nın araca müşteri olması üzerine yaptıkları pazarlık sonucu aracın 13.260 TL’ye satışı hususunda anlaştıkları, bu anlaşma uyarınca asıl dosya davalısı ... ve birleşen dosya davalısı ...’in 06/04/2011 tarihinde asıl dosya davalısı ...’ın noterlik görevini yaptığı Kütahya 2. Noterliğine giderek 06/04/2011 tarihli araç satış sözleşmesini düzenledikleri ve araç bedelini alan asıl dosya davalısı ...’in aracı birleşen dosya davalısı ...’e teslim ederek ayrıldığı, suçta kullanılan dava dışı ... ve davacı ...’a ait sahte nüfus cüzdanlarının aslının elde edilemediğinin belirtildiği görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece, asıl dosyada davalı ..."ın işlemi gerçekleştiren noter olup özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair delil bulunmadığından bahisle bu davalı yönünden tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de; ceza mahkemesi kararına göre aslı ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı açıktır.Bu durumda ise, mahkemece sahte nüfus cüzdanı kullanılarak yapılan araç satış işlemi yönünden nedensellik bağının kesildiğini ispat külfetinin davalı noterde olduğu dikkate alınarak, tespit edilecek maddi zarardan diğer asıl dosya davalıları ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği nazara alınmadan, asıl dosya davalısı noter yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bundan ayrı, mahkemece davacının uğradığı maddi zararın tespitine yönelik olarak alınan asıl ve ek rapor sonrasında, ek rapordaki değerlendirmenin yerinde görülmemesi nedeniyle asıl rapordaki verilerin kullanılması ile mahkemece resen hesaplama yapılması da doğru değildir.
Bu itibarla mahkemece; asıl dava yönünden davacının maddi zararının tespiti için alanında uzman ayrı bir bilirkişiden davacının aşamalarda rapora sunduğu itirazları da karşılar nitelikte, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması, bulunacak maddi zarardan davalı noterin de sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 59,30 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.