17. Hukuk Dairesi 2016/7943 E. , 2016/6257 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı tutularak 10.000,00 TL manevi ve 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 73.393,60 TL maddi tazminatın (davalı ... şirketinin poliçedeki teminat miktarı ile sorumlu olması koşuluyla) tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesi ile 73.393,60 TL"lik kısma davalılar ... ile ... yönünden olay tarihi olan 03/09/2003 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı ... şirketi yönünden ise 5.000,00 TL"lik kısma dava tarihinden itibaren 68.393,60 TL kısma ise ıslah tarihi olan 14/07/2010 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve toplamda 2.292,35 TL tedavi giderinden oluşan maddi tazminat talebinin ise 6111 sayılı kanundaki yasal düzenleme gereği davalıların pasif taraf ehliyetlerinin bulunmaması sebebiyle husumet yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine, 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi
olan 03/09/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Emin ile Ferhat"tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı ... şirketi aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise husumet yokluğu sebebiyle usul yönünden reddine, karar verilmiş; davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı tarafa ait aracın neden olduğu, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının, kaza tarihinde yürürlükte bulunan TCK.’nun 459/2. maddesi çerçevesinde cezayı gerektiren bir eylem niteliğinde bulunması, bu eylemle ilgili ceza davasının, aynı Yasa’nın 102/4 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 Sayılı KTK.’nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli bulunması, 03.09.2003 kaza tarihinin üzerinden beş yıl geçtikten sonra 14/07/2010 tarihinde ıslah ile talebin artırılmış olması ve davalının zamanaşımı def’inin süresinde olması karşısında, ıslah ile artırılan kısım yönünden ceza zamanaşımı süresinin dolduğu, bu durumda mahkemece, ıslah ile artırılan tazminat miktarı yönünden zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Somut olayda, hükümde, davalı ... şirketinin, sorumlu olduğu poliçe limiti miktarının belirtilmemiş olması infazda tereddüte neden olacağından bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.