22. Hukuk Dairesi 2016/3427 E. , 2016/11613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için .... Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat . . ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde, genel cerrahi uzmanı olarak çalıştığı, 18.06.2007 tarihli ve iki yıl süreli olmak üzere yapılan ilk sözleşme uyarınca aylık net 5.000,00 TL tutarında ödenmesi gereken ücretinin ödenmediğini, bu dönem için 120.000,00 TL ücret alacağının bulunduğunu, 11.04.2011 tarihli ikinci sözleşmeye göre ise aylık brüt 1.500,00 TL tutarında ücret ödenmesi gerekirken, bu dönem için ise toplam 4.622,00 TL ödendiğini, bakiye kalan ücret alacağının ödenmediğini ileri sürerek, toplam 133.378,00 TL ücret alacağının faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında, davalının ödeme savunması karşısında, dosyaya sunulmuş, davacı imzalı serbest meslek makbuzlarının, davacı tarafın beyanlarının da sorularak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacı vekili, makbuzlardaki ödemelerin dava konusu edilen alacak ile ilgili olmadığını, müvekkilinin fazla çalışma ücretleriyle ilgili olduğunu beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının çalışma dönemi içerisinde, yüzkırkbir adet ameliyat yaptığı, ondokuz adet konsültasyon gerçekleştirdiği, yüzkırkyedi adet muayene yaptığı ve bunun yanı sıra farklı tıbbi işlemler ifa ettiği, söz konusu iş ve işlemlerin, kısmi süreli iş sözleşmesinde kararlaştırılan çalışma zamanı içerisinde yerine getirilmesinin güç olduğu ve sair gerekçelerle, makbuzlardaki ödemelerin aylık ücret alacağına ilişkin olmadığı kabul edilmiş, söz konusu ödemeler aylık ücret alacağından mahsup edilmemiştir. Dosyada mevcut, davacı tarafından imzalanmış söz konusu makbuzlarda, ödemelerin fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin olduğu yönünde bir açıklama yoktur. Makbuzların bir kısmının üzerinde açıklama olmadığı, bir kısmının üzerinde ise “hekimlik bedeli” ifadesinin yazılı olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, davacının aylık ücret alacağının ödenmediğini iddia ederken, dosyaya sunulmuş makbuzlardaki ödemelerin fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin olduğunu iddia etmesi de, hayatın olağan akışına uygun değildir. Kaldı ki, salt, çalışma dönemi içerisinde gerçekleşen tıbbi iş ve işlemlerin sayısına göre de, fazla çalışma ücreti alacağının ne olduğu hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapılması da mümkün değildir. Anılan sebeplerle, dosyaya sunulan tüm makbuzlardaki ödemelerin de, dava konusu ücret alacağına ilişkin olduğu kabul edilerek, bedeller hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Aksi yönde kabulle sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ikinci çalışma dönemi için yapılan hesaplamada, davacının kabulünde olan ödeme tutarının mahsubunda, brüt tutardaki miktardan net ödeme miktarının düşülmesi suretiyle, mahsup işlemi hatalı uygulanmıştır. Mahsup işleminde, her iki miktarın da net ya da brüt olması gerektiğine dikkat edilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.